Çapa Tıp Psikiyatri Kapalı Servisi

Kapalı Psikiyatriyi bir milli ülkü olarak görmeli ve onu az zamanda geliştirmeliyiz.

M.K. ******

Burası Çapa Tıp Fakültesi Psikiyatri binasının en üst katıdır. Alt katların biri de kapalı servise aittir ama kullanılmaz.

Çapa Psikiyatri gayet huzurlu bir yerdir. Hasta ya da hasta yakınıysanız yatarak tedavi için devlet hastaneleri içinde buranın yanına bile yaklaşacak bir yer yoktur. Bütün servis bir koridordan ibarettir. Sağlı sollu sıralanmış odalar 4 kişiliktir ama kış vakitleri haricinde odalar tam dolu olmaz. Yataklar temizdir, her sabah çarşaflar yenileriyle değiştirilir. Hastabakıcılar da hemşireler de gayet kibardır (hemşireler ayrıca güzeldir ) , hasta başkalarına ya da kendine zarar vermediği sürece asla şiddete başvurulmaz. Hasta dellenmişse akut odası denen bir yere kapatılır ve kendine gelene kadar orada kalır, sonra çıkarılıp hastanenin sınırsız sosyal ortamında yeniden boy gösterir.

Sabah sekizde hastalar kahvaltı için uyandırılır. Aldıkları ilaçlar yüzünden fil gibi uyuyan hastalar hastabakıcılar tarafından bir baba şefkatiyle uyandırılmaya çalışılır, ancak birkaç kez çağırdıktan sonra bir daha karışılmaz. Uyanırsa o yemeğini yerken yatağı düzeltilir. Kahvaltı pek iyi değildir, ne vitamin alabilir ne de karnınızı doyuabilirsiniz, göstermelik bir şeyler verirler ama burada asıl maksat hastanın düzenli bir saatte uyanmasıdır. Yine de çoğu hasta yemeğini yer yemez tekrar uyur. Çapa'da odanıza her zaman girebilir ve günün her saatinde yatağa yığılabilirsiniz. Kendinize ait bir dolabınız bir de çekmeceniz vardır ki buralarda da ihtiyaçlarınızı saklayabilirsiniz.

Ailenizin herhangi bi üyesi size bir şey getirebilir. Getirdiğinde (yemek, para, kıyafet, iç çamaşır vs..) bu hemen size ulaştırılır, asla kaybolmaz. Bu konuda Çapa güvenilirdir. Öğle yemeği 12'de çıkar, akşam yemeği beştedir. Günün herhangi bir saatinde karnınız acıkır ya da yemeği beğenmezseniz dışarıdan birçok şeyi sipariş edebilir, etrafa yayılan koku sonucu odanıza yönelen aç bakışlar arasında yemeğinizi afiyetle yiyebilirsiniz.

Temizlik (o da ne?) Çapa'da mümkündür. Her mevsim sıcak suyu akan bir banyo vardır ve hastabakıcıya seslenip istediğiniz zaman girebilirsiniz.

İlaç saatlerinde hemşireler seslenir, bütün hastalar hemşire odasının önüne doluşur ve ilaçlar küçük bardaklarıdaki suyla verilir. Şüpheli hastaların dillerinin altı kontrol edilir. Çapa'da ilaç içmemenin yolu yoktur, SSK bu müthiş konforu karşılarken sizden tek şey talep eder: İlaçları içmelisiniz.

Her sabah saat onda doktorunuzla görüşürsünüz. Görüşme 10-15 dakika sürer ve genelde ilacınızın dozajının değiştirilmesi ya da yeni ilaca başlanması kararı alınır. Her gün görüştüğünüz doktor bir asistandır, haftanın bir günüyse prof. ya da doçent ünvanlı, o ulu yaratıkları görüp dertlerinizi onlara anlatma imkânı bulursunuz. İlaç yine değişir.

Çapa size eşsiz sosyal imkânlar sunar. Koridorda dertli arkadaşlarınızla volta atabilir, koridorun sonundaki kantinde televizyon izleyebilir, muhabbet ve sigara odasına girip sohbete dalabilir ve hatta şanslıysanız karşı cinsle yakın ilişkiler kurabilirsiniz. Evet, Çapa'da kadın ve erkekler aynı katta yatar, odalarsa ayrıdır. Oraya kapatılmış birbirine denk kimselerin gönül ilişkisine girmemesi zaten düşünülemez, bu sıklıkla olur ancak taraflar hasta olduğundan ilişki epey fırtınalı geçer. Onun için sağlığınız açısından Çapa'da aşktan uzak durunuz, ilacınızı içip eşsiz dinginliğin tadını çıkarınız.

Çapa'dan kaçış mümkündür. Kaçanlar olmuştur, hatta aynı yatışta iki kez üst üste kaçan Çılgın Cevat isimli bir şahsın hikâyeleri hastabakıcı ve güvenlikler arasında dilden dile dolaşmakta, hastabakıcılar gece nöbetlerinde Çılgın Cevat'ın ruhunun terör estirmek için geri döneceği kuşkusuyla birbirlerine yakın oturmaktadır. Siz bu yazıyı okuduktan sonra hastaneye yatıp oradan kaçacak kadar bunalırsanız mümkünse beni bulmayınız.

Çapa'da gece 12 de yatılır. 1 saat sonra bütün odalar gezilir ve hala uyuyamamış olanlara ek ilaçlar verilir. Bütün hastalara iyi geceler.

Çapa'da yattım ama her sabah doktorla görüşmek diye birşey yok. İlk yattığın gün kısa bir görüşme yaparlar. 4-5 gün sonra tekrar yaparlar Hastanede 1 ay kalsan doktorla yaptığın görüşme toplamı 4-5'i geçmez ama diğer yazılanların tamamı doğrudur Hatta ben de Çapadan kaçmayı başarabilenlerdenim.

khetzal demiş ki:Her sabah saat onda doktorunuzla görüşürsünüz. Görüşme 10-15 dakika sürer ve genelde ilacınızın dozajının değiştirilmesi ya da yeni ilaca başlanması kararı alınır. Her gün görüştüğünüz doktor bir asistandır, haftanın bir günüyse prof. ya da doçent ünvanlı, o ulu yaratıkları görüp dertlerinizi onlara anlatma imkânı bulursunuz. İlaç yine değişir.

""hasta başkalarına ya da kendine zarar vermediği sürece asla şiddete başvurulmaz."""

Bu cümle ne demek arkadaşım.!!!! ŞİDDETE HİÇBİR KOŞULDA BAŞVURMAMAK GEREK!!

İNSANA VURMAK, SADİSTLİKTİR... HELE Kİ ACİZ'E EL KALKMAZ..!! O EL TAŞ OLUR..!!

Burda hümanist söylemler yapmak kolay tabi ki Aynı evde yaşadığın insan gırtlağına yapışsa ne tepki verirsin ? Kuzenimin yaptığı bir davranış bu şahit olduk buna Psikiyatrik sorunu olsa da kişi etrafına saldırganlaşıp zarar veriyorsa bu agresif durumu yatışana kadar hastaneye yatırılması ve kontrol altına alınması gereklidir dayak atılmalı vs demiyorum ama saldırganlığı bir şekilde engellenmelidir Şizofreni tedavisi gören birisi olarak yazıyorum bunları

Kapalı Psikiyatriyi bir milli ülkü olarak görmeli ve onu az zamanda geliştirmeliyiz.

M.K. ******

****** bu sözü demişse ben kendimi boğazdan aşağı atarım. Uydurun anasını satim uydurun. Milletle oynayın böyle. Peygamberde demiş bunu haberiniz var mı, onu yazmamışsınız bak Hadis-i Şerif yani önemli bişey, onuda yaz.


Ben dayak meselesini çözdüm. Ben şu an dayağı bırak kızmıyorum bile kimseye. Dayağında kızmanında mantıklı gerekçesi olamaz.

@laila

orada şiddet derken dayak atılıyor demek istemedim, sadece hasta kendine ya da başkasına zarar veriyorsa güç kullanarak etkisiz hale getiriliyor, örneğin eli kolu kıstırılıp yatağa bağlanması gibi. dayak yok.

@leponex

seni biliyoruz s.

allahın kundakçısı

@tecasbcops

o cümle tabi ki yalan abi öyle bişe yok. ben onu espri olsun diye yazdım. aslında iki yazıyı da kendisi yatacak ya da yakınını yatıracaklar okusun bilgilensin diye yazdım ama böyle esprili filan olması rahatsız ettiyse kusuruma bakmayın. ikisinde de kendim yattım, hastalığın da hastanenin de sıkıntısını kendim çektim hala da çekiyorum, kimsenin acısına asla saygısızlık etmem. ben sadece imkânı olan bakırköy'e yatmasın, çapa'ya yatsın demek istiyorum.

Misilleme, kısasa kısas, tehdit, tokat, kötek, cennetten çıkma, namus girdiği zaman tamam vur öldür ama dayak atma, elini kolunu bağla, güç kullanmak, gereklilik sayılmış. Sayılmayada devame diyor.

Laiklik, şeriat, cumhuriyet, başkanlık sistemi, devletçilik, din, bilim, okul, eğitim, kurs, ideoloji, milliyetçilik vb. anlayışlar varolduğu ve ona dayanıldığı müddetçe şiddeti silemezsiniz.

Şiddet bir kural, bir dürtü, bir normal davranış, bir insanlık örneği, bazen kahramanlık, bazen ödül, bazen madalyon, bazende aşk, gurur, onur, şeref, namus, haysiyet gibi saçma duyguların doğrultusunda önemli görülmüş bir hayat ilkesi olmuş gidiyor.

Hiç bir güç kullanmadan, bir cümle bile kurmadan insan saldırganlığı önlenebilir. Hiç o kadar kendinizi yormaya gerek yok. Hani sen sus gözlerin konuşsun gibi bişey bu .

Siz ne yaparsanız yapın, ister elini kolunu bağlayın, ister uyutucu hap verin siz şiddet uyguluyorsunuz. Bunun başka tarifi yok. Eveleyip geveleyip kıvırıp yanılıp kendinizi körleştirip iyi niyetlere kapılıp bir takım inançlara dayanıp bu şiddet değil demeyin. Bu Şiddet. Resmen Şiddet.

KENDİSİNE veya ÇEVRESİNE ZARAR VEREBİLECEK olan bir kişinin etkisiz hale getirilmesinin NESİ ŞİDDET
Bırakılsında ilaç içmeyeceğim diye kendisine zarar versin, bırakta bazı düşüncelerinden dolayı ona iyilik yapmaya çalışan personele zarar versin, bırakta koğuştaki tedavi için gelen arkadaşına zarar versin vs vs vs (Burda somut örnek vermek isterdim ama örnek teşkil edebilir diye vermiyorum)

Arkadaşlar hastane ortamları işkence merkezleri değildir, hastanede yatmamış bireyleri düşünerekten bazı şeyleri yazın.

Şiddet şiddettir. Büyğü, küçükğü, kibarı, kabası, soyutu somutu, bilmem nesi diye ayrılıp bu iyisidir bu kötüsüdür diye bişi olmaz. Böle bişey olmadığı gibi eğer şiddeti doğru tanımladıysanız bu şiddettir bu değildir demezsiniz.

Nedir şiddet. Karşı kişiye herhangi bi saldırı, rahatsızlık vermek, zarar vermek, müdahale etmek, bi harekette bulunmak..... Siz karşı kişiye bi şekilde cevap veriyorsanız bu şiddettir. Ve şiddet şiddeti doğurur....

Hakaret şiddettir... Yalan şiddettir... Söz şiddettir.... Uyku ilacı şiddettir. Kızmak şiddettir... Tokat şiddettir. Silah şiddettir.

Bunların hepsi saldırıyı dürtükler. Elini kolunu bağladığınız adam hastanede bişey yapamaz belki ama dışarda kimbilir kaç kişiden acısını çıkartır. Yada hiç anlamadan hastanede çözüldğü anda sakinmiş oyunu oynayıp kimbilir kaç kişiyi yaralar. El kol bağlamak şiddettir gökyüzü...


Gene dayanamadım yazdım foruma. Yazmak istemiyom artık. Bana cevap yazmayın....

her yazına karşılık yazılarım şiddet içericek sana...

yazmak istemiyorsunda bizler seni tahrik ediyoruzda mı yazıyorsun boş insan...

bidaha yazıyorum insan ol adam ol sana saygı gösterilsin...

anla artık şiddetin en doruk noktası bu formda sana yazılıyor...

tecasbcops demiş ki:Şiddet şiddettir. Büyğü, küçükğü, kibarı, kabası, soyutu somutu, bilmem nesi diye ayrılıp bu iyisidir bu kötüsüdür diye bişi olmaz. Böle bişey olmadığı gibi eğer şiddeti doğru tanımladıysanız bu şiddettir bu değildir demezsiniz.

Nedir şiddet. Karşı kişiye herhangi bi saldırı, rahatsızlık vermek, zarar vermek, müdahale etmek, bi harekette bulunmak..... Siz karşı kişiye bi şekilde cevap veriyorsanız bu şiddettir. Ve şiddet şiddeti doğurur....

Hakaret şiddettir... Yalan şiddettir... Söz şiddettir.... Uyku ilacı şiddettir. Kızmak şiddettir... Tokat şiddettir. Silah şiddettir.

Bunların hepsi saldırıyı dürtükler. Elini kolunu bağladığınız adam hastanede bişey yapamaz belki ama dışarda kimbilir kaç kişiden acısını çıkartır. Yada hiç anlamadan hastanede çözüldğü anda sakinmiş oyunu oynayıp kimbilir kaç kişiyi yaralar. El kol bağlamak şiddettir gökyüzü...


Gene dayanamadım yazdım foruma. Yazmak istemiyom artık. Bana cevap yazmayın....

Yazmış olmak için yazıyorsun sonrada yazmayın diyorsun. Cevap vermeyecektim ama sen buna karışamazsın diyerekten cevap veriyorum. DÜŞÜNCENE KATILMIYORUM. Bir kişi sağlıklı düşünemezken ona uzatılan yardım eline SEN BU ŞİDETTİR, ŞİDDET ŞİDDETTİR DİYEMEZSİN.
Hep diyorsun ya hani düşünün düşünün; birazda sen otur sen düşün!! Düşünmeden yazıp durma ki yanlış yönlendirmeye sebep olabilecek davranışlarda bulunmamamış olasın. MÜKEMMEL İNSAN YOKTUR UNUTMA!!!

tebascopmu tekasbobmusun nesin , hasta beyninle hasta olan yardıma ihtiyacı olan kişileri etkilemeye çalışma...

Mükemmel insan vardır gökyüzü.

evet sen o sun gerizekalı...

sen formdan ayrılma sakın eğlenceli oluyor yazılarını çürütmek ve

ardarda laf sokmak sana çok eğlenceli ve çok komik

leponex demiş ki:Burda hümanist söylemler yapmak kolay tabi ki Aynı evde yaşadığın insan gırtlağına yapışsa ne tepki verirsin ? Kuzenimin yaptığı bir davranış bu şahit olduk buna Psikiyatrik sorunu olsa da kişi etrafına saldırganlaşıp zarar veriyorsa bu agresif durumu yatışana kadar hastaneye yatırılması ve kontrol altına alınması gereklidir dayak atılmalı vs demiyorum ama saldırganlığı bir şekilde engellenmelidir Şizofreni tedavisi gören birisi olarak yazıyorum bunları

Saldırgansa farklı yöntemler denensin, uyutulsun mesela. bende dayaktan yana değilim. hatta acayip karşıyım

Uyutunca neyi değiştireceksin ?

leponex demiş ki:Uyutunca neyi değiştireceksin ?

Amaç kendine ve etrafına zarar vermesini engellemek değil mi ? Uyutmak en mantıklısı mesela kanser hastalarının son evrelerinde hastaları uyuturlar ağrılarını hissetmesin diye... İşte bu da onun gibi birşey olmalı. EN AZINDAN DAYAK VE ŞİDDETLİ MUAMELE YOK Döverek, vurarak iyi yapılmaz öyle hastalar, bilakis daha çok şiddete eğilimli yapıyolar bence.

Şizofreni genelde mezara kadar devam eder Böyle şizofren birisini sürekli uyutacak kurum veya imkanı nasıl bulacaksın Akıl hastaneleri bile maksimum 3 ayda taburcu ediyor.

yakamoz arkadaşa katılıyorum,şiddetin haklı gerekçesi yoktur.saldırgan hastalar için uyutma yöntemi kullanılabilir.kendi evlerinde uyutularak bakılabilirler,komadaki ya da yatalak hastalar nasıl bakılıyosa,şizofrenlerde hastanelerde veya evlerinde uyutularak bakılabilirler.

ASUMAN sen akıl hastanesinde yattın mı ?

Bir düşünsene kendine zarar veren bir vak'a, etrafına zarar veriyor, kontrol edilmesi çok güç farzedelim, böyle bir insanı döverek, aşağılayarak mı düzeltmeye çalışacağınızı zannediyosunuz ? bu sadece aptallık olur arkadaşlar.. Döverek hasta iyileştirilmez.. Bilakis o hastanın düşmanlığını kazanırsınız.. sonrasını da düşünmek istemem zaten

Mantıklı düşünmek gerek kontrol altına alamadığınız, her an korku saçan bir hastayı uyutmak çok çok mantıklı bence. en azından yatakta mışıl mışıl uyuyo dersiniz. ( tabi bu bahsettiğimiz çok çok ağır durumdaki ileri ve tehlikeli vakalar için geçerli )
bu yapılamayacak bir uygulama derğil aslında. istenilse bal gibi de yapılabilir.

Dövmek, itmek, vurmak çağ dışı ve insancıl bir davranış değil. Günahtır !! Allah vurmuş zaten! can yakmak tasvif edilemez. ( sonuç itibariyle hastanelerde bu hastaların bakıcıları da kıro ötesi bişeyler zaten kırolar ne anlar hasta bakmaktan. pek bişey beklememek lazım.

Neyi tartışıyorsunuz? Bu hastalığa yakalananlar ile bu hastalıkla ilgisi olmayanların (sağlıklı insanların) şiddet gösterme oranı birbiriyle paraleldir-AYNIDIR (bu bilimsel bir bilgi-veridir; bu bakımdan tartışmaya gerek duymuyorum.) Ayrıca bu durum böyle olmasa bile fikrinize karşıyım yakamoz -bunu savunan herkes için diyorum- (SÜREKLİ-ömür boyu uyutulma fikrine karşıyım, hatta bu devirde bunu biri nasıl söyleyebilir inanamıyorum -eğer bunu ciddi şekilde savunuyorsan-, alevlenme dönemlerini kastediyorsan o ayrı tabii ki, yani o da kısa süreli olur) Burada bazı durumları tartışırken de bilimsel verilerin-tezlerin öncelikli olması gerektiği fikrindeyim. Ayrıca yakamoz, alaycı ve gayri ciddi yorumlarınızdan (mesela; Allah vurmuş, demeniz) dolayı sizi kınıyorum.

......

arkadaşlar bence yersiz tepki gösteriyosunuz,yakamoz arkadaş bizleri savunmak istemiş,akıl hastanelerinde hastalara yapılan korkunç muamelelerden haberiniz yok sanırım.hastalara tecavüz eden,döven,hakaret eden hastane çalışanlarını,yeni piyasaya çıkacak ilaçları hastaların üzerinde izin almadan deneyen doktorları hiç duymadınız mı.yakamoz bizleri insan yerine bile koymayanları eleştirmiş,hasta insanlara yapılan zulmü kınamış.

uyutulma konusuna gelince,bende nadirde olsa sürekli uyutulması gereken hastalar olabilir diye düşünüyorum,evet normal insanlarda saldırgan olabiliyor ama çok hasta ve tamemen hayal dünyasına geçmiş bi şizofrenin saldırganlığıyla aynı şey diil normal insanlarınki.yani arkadaş şizofrenlerin hepsi saldırgan oluyor falan gibi bişey demek istememiş,yazı gayet net anlaşılıyor.

allah vurmuş zaten demeklede belki yanlış ya da eksik ifade etmiş kendini ama bizleri aşağılamak,küçük görrmek ya da başka bi kötü niyetle yazmadığı gayet açık.insanların bizlere merhamet göstermesi,acıması bizleri küçültmez,değersiz kılmaz.gereksiz alınganlık yapmışsınız.

heyyyyyyy bengeldım