"" hayat "" denen sürecin şifresi ..

Hayatı sadece kendi gözümüzle deil. başkalarının da gözüyle görmek gerek...

kimlerin gözüyle mi ? sıralayalım o zaman ;

duygusal kişilerin
sinirli insanların
zeki insanların
aşıkların
utangaçların
belki de haylaz ve yaramaz bir çocuğun

kısacası hayatı birazda başkalarının bakış açısı ile değerlendirmek gerek...
" " "BEN" " " OLABİLMEK DEĞİL.!!!

bütün mesele """ BİZ """ OLABİLMEKTE...

ancak kaçımız bunu becerebilir orasıda ayrı bir konu tabili

sevgili laila sen empati kurmaktan sözediyorsun.
Empati, bir insanın, kendisini karşısındaki insanın yerine koyarak onun duygularını ve düşüncelerini doğru olarak anlamalısıdır.

Empatik anlayış, insanları birbirine yaklaştırma, iletişimi kolaylaştırma özelliğine sahiptir. İnsanlar, kendileriyle empati kurulduğunda, anlaşıldıklarını ve kendilerine önem verildiğini hissederler. Diğer insanlar tarafından anlaşılmak ve önem verilmek ise, bizi rahatlatır; kendimizi iyi hissederiz. Yapılan araştırmalarda, liderlik özelliğine sahip kişilerin empati kurma becerilerinin yüksek olduğu belirlenmiştir.

Sağlıklı bir Empati kurulabilmesi için gerekli öğeler:
1-Empati kuracak kişi, kendisini karşısındakinin yerine koymalı, olaylara onun bakış açısıyla bakmalıdır.
Her insan gerek kendisini gerekse çevresini, kendisine özgü bir biçimde algılar; bu algısal yaşantı özneldir (subjektiftir); kişiye özgüdür. Yani her insan dünyaya, kendine özgü bir bakış tarzıyla bakar. Eğer bir insanı anlamak istiyorsak, dünyaya onun bakış tarzıyla bakmalı, olayları onun gibi algılamaya ve yaşamaya çalışmalıyız. Bunu gerçekleştirmek için de empati kurmak istediğimiz kişinin rolüne girmeli, onun yerine geçerek adeta olaylara onun gözlüklerinin gerisinden bakmalıyız. Empati kurmaya çalıştığımız kişinin rolüne kısa bir süre için geçmeli “sanki o kişi imişcesine” düşünmeye ve hissetmeye çalışmalıyız.
2-Empati kurmuş sayılmamız için, karşımızdaki kişinin duygularını ve düşüncelerini doğru olarak anlamamız gereklidir. Karşımızdakinin yalnızca duygularını ya da yalnızca düşüncelerini anlamamız yeterli değildir. Karşımızdakinin rolüne girerek onun ne düşündüğünü anlamamız, hissettiklerinin aynısını hissetmemiz gerekmektedir.
3- Empati kuran kişinin zihninde oluşan empatik anlayışın, karşıdaki kişiye iletilmesi davranışıdır. Karşımızdaki kişinin duygu ve düşüncelerini tam olarak anlasak bile, eğer anladığımızı ona ifade edemezsek empati kurma sürecini tamamlamış sayılmayız.

Karşımızdaki insanlara empatik tepki vermenin başlıca iki yolu vardır:
A) Yüzümüzü / bedenimizi kullanarak onu anladığımızı belli etmek
Sözlü olarak onu anladığımızı ifade etmek.
En etkili yolu bu ikisini birlikte kullanmaktır. Bir sıkıntımız olduğunda, bizimle konuşan kişi, dostça bir gülümsemeyle kolumuza dokunup sıkıntımızı sözelleştirirse, örneğin “son günlerde çok bunalmışsın” derse, rahatladığımızı hissederiz.
Oğlu ayağını çarptığı için ağlamaktadır. Baba oğluyla aynı hizaya kadar eğilir ve ayağını vurduğu yeri göstermesini isterken “ oğlum çok mu acıyor ? Öpeyim geçsin” der ve acıyan yerini öperse empatik tepki vermiş olur. (kaynak:coğrafyam.net.zozcan)
Empati kurulan yerlerde genellikle hoşgörü, anlayış, huzur, sevgi ve saygı görülür.Empatinin kurulmadığı yerlerde ise genellikle sorun, gerilim, anlaşamazlık, çatışma, yalnızlık... yaşanır.

sempatik ve empatik olabilmek birazda karşımızdaki insana,insanlara bağlı.

miya demiş ki:sempatik ve empatik olabilmek birazda karşımızdaki insana,insanlara bağlı.

hayatın temel kuralı muhakkak " HERŞEY KARŞILIKLI "...

Ama önceliği başlatan taraf olup, utandırmak ve insanları mahçup bırakabilmek herzaman daha avantajlı olur.. diye düşünüyorum ben hele ki kalabalık olduğunuz topluca gittiğiniz yerlerde

.

.

laila şunu mu demek istedin?;karşımızdaki insan ne kadar kötü davransa da biz ona iyi davranarak onu utandırıp mahçup etmeliyiz.

.

iyikiben demiş ki:laila şunu mu demek istedin?;karşımızdaki insan ne kadar kötü davransa da biz ona iyi davranarak onu utandırıp mahçup etmeliyiz.

aynen öyle arkadaşım..

.

ben kötümser olan insanları kastediyorum..

kötü insana ceza.. ama iyilikle verilmiş bir ceza
böylelikle yaptığınndan utanır ve mahçup olur.. hele hele diğerlerinin yanında

tabi ki hayır timuçin.herkes herşeyi yanlış anlayabilir.laila da tam açık yazmamış.ben de önce tam anlayamadım. neyse şimdi açıklığa kavuştu.

ya bende ifadelerimi yazıya dökememe gibi birşey var.. bunun be4nde farkındayım.. o yüzden cep mesajlarımda bile genellikle yanlış anlarlar.. sanırım yüz yüze konuşmakta daha iyiyim..

idare edeceksiniz artık kuşlarımm

.

.

LAİLA BEN YAZDIKLARINI GAYET NET ANLADIM.SANA ÇOK KATILIYORUM BU KONUDA.TABİ Kİ UTANMA DUYGUSUNU UNUTMUŞ,YÜZSÜZ İNSANLARDA VAR AMA DOĞRU HAREKET,DOĞRU VE İYİ DAVRANMAK OLMALI İNSANLARA.H.Z.İSA DA İNSANLIĞA KÖTÜLÜĞÜ,İYİLİKLE YEN DİYEREK BU DÜŞÜNCE TARZINI VURGULAMAK İSTEMİŞ.
EMPATİ KURABİLMEK İÇİN ZEKİ BİR İNSANDA OLMAK GEREKİR AMA ÖNCELİKLE HER AKLIMIZA GELENİ SÖYLEMEDEN ÖNCE DURUP BİRAZ DÜŞÜNMEK VE KARŞIMIZDAKİNE KARŞI İYİ NİYETLİ OLMAKTA EMPATİ KURABİLMEK İÇİN YETERLİDİR.ANLAMAYA GAYRET EDERSE İNSAN HERKESİ ANLIYABİLİR.

.

günümüzde özel sektörde çalışanlar bu rekabet ortamında değil 'empati yapmak' ,kimse kimsenin gözünün yaşına bakmıyor,hayatta kalma mücadelesi veriyor.acı ama gerçek.sen iyiysen bile kötüymüşsün gibi empati yapılıyor.tekrar 'acı ama gerçek'