Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi

Bakırköy'de şizofreni hastaları K bloklarına yatırılırlar. K blokları denen yer bildiğin hastane olarak düzenlenmiş apartmanlardır.

Buranın hali içler acısıdır, rezalettir. Yazıyı baştan sona okumayacak olanlar için söyleyeyim: Ne olursa olsun buraya yatmayınız, yakınlarınızı buraya yatırmayınız. Çünkü buraya yatıpta çıkan çok az kişi görülmüştür, yatış o yatıştır.

K bloklarında çok ağır şizofreni vakaları ve bilincini tamamen kaybetmiş, "hasta" yerine kabaca da olsa "deli" denilebilecek insanlar yatar. Örneğin kendini maymun sanıp tıpkı maymun gibi davranan ya da ****** olduğunu iddia edip etrafta dolaşan Kürtlerin ölmesi gerektiğini söyleyen (ki her an o Kürtlerden biri olabilrsiniz) ya da bir köşede kıvrılıp hiç kıpırdamayan katatonikler gibi... Bu insanların çoğunun yakını, arayıp soranı yoktur, birçoğu aylardır ya da yıllardır oradadır.

K bloklarında hastalar dayak yer, pislik hastabakıcılar tarafından hayvan muamelesi görürler. Ailenizin size gönderdiği para da dahil hiçbir şey elinize ulaşmaz, çalınır ve hesabını da soramazsınız. Telefon açmanıza izin verilmez, size gelen telefonlar bağlanmaz. Dışarıya bakan bir pencere bile yoktur. Her şey, her yer dar, pis ve kısacık bir koridordan ibarettir. Bir de içinde birkaç blok bank olan salon vardır ancak bütün banklara birileri yatmış olduğundan içeri giremezsiniz.

Burada size sormadan, sizi bir kez bile dinlemeden ilacınız belirlerler: Her akşam Norodol-Akhineton iğnesi yersiniz. İki çeşit ilaç vardır ve bütün hastalara akşam sekizde bu iki ilacın iğnesinden biri vurulur. Bu öyle bir iğnedir ki Vodafone reklamında Şafak Sezer'in elinde tuttuğuna benzer, yiyen kısa zaman sonra cehennem azabına düşer, yatağını bulamayacak hale gelir.

Bakırköy'de banyo filan yoktur, tuvalet vardır ancak leş gibi pislik içindedir ve sabun yoktur. Hiçbir malzemeniz size ulaşmadığı için eninde sonunda tuvalete girmek zorunda kalır ama temizlenemez, o halde ortalıkta dolaşırsınız.

Bakırköy'de saat sekizde yatmak ve sabah sekizde uyanmak şarttır. Akşam sekizde içinde iki tane iki kişilik yatağın bitişik durduğu daracık bir odaya sokulursunuz ve kapı üzerinize kilitlenir. Dört kişinin bile fazla olduğu bu küçük odada en az 7-8 kişi o tek yatakta yatar. Aralarında sıkış tıkış yattığınız bu kişiler çok uzun zamandır yıkanmadığından leş gibi kokar, ayrıca ne zaman ne yapacağını bilemeyeceğiniz kadar da aklını kaybetmiştir. Uyuyabilmenizin tek sebebi az önce yediğiniz Norodoldur. Kilitli odalarda tehlikeli kişilerle geçecek macera, gerilim, gizem dolu geceler sizi cezbediyorsa Bakırköy tam size göre.

Sabah sekizde kapılar açılır, herkes uyandırılır. Uyanmak istemeyenler zorla, gerekirse dövülerek uyandırılır. Herkes yemek odası denen yere sokulur ve kahvaltı niyetine verilenleri kemirir. Tekrar bloğa girildiği anda salondaki üçlü-dörtlü bankları kapıp üzerlerine uzanmak için arbede yaşanır. Banklar kapanın elinde kalır, çünkü o taş gibi plastik banklar dışında bir yere uzanmak mümkün değildir.

Evet, geri kalan on iki saat boyunca yapabileceğiniz üç şey vardır: Tem otoyolu gibi işleyen koridorda her an saçma sorulara ya da ufak fiziksel saldırılara maruz kalarak volta atmaya çalışmak, bir duvar dibine çöküp beklemek ya da şanslıysanız bitişik banklardan bir tane kapıp kıçınıza giren kramplar eşliğinde uzanmaya çalışmak.

Bakırköy K Bloklarında size gönderilen sigara ya da bisküvi elinize geçebilmişse kesinlikle ama kesinlikle hiç kimsenin sizi göremeyeceği tek yer olan tuvalette ortaya çıkarın. Eğer bir kişi bile sigaranız olduğunu görürse sırıtan ısrarcı ve şüpheli yüzler etrafınıza doluşup elbiselerinizi çekiştirmeye başlayacak ve sigara almadan gitmeyecektir. Hatta bazı hastaların Street Fighter'daki Dhalsim gibi kolunu koridorun öbür ucundan beri uzatıp sigara aşırabildikleri görülmüştür. Sigara ya da bisküviniz öyle hızlı yağmalanır ki çoğu zaman cebinizden çıkartıp göz hızasına kaldırana kadar paket boşalmış olur, siz de "Yahu bunda sigara yok muydu?" diye şaşırabilirsiniz.

Bakırköy K Blokları hastane değil bir ortaçağ tımarhanesidir. Hiç kimse ne buradaki ortama layıktır ne de bu şartlar altında iyileşme gösterebilir. Kendinizden ya da yakınınızdan umudunuz varsa size doktorlar tarafından ne söylenirse söylensin buradan uzak durunuz.

khetzal
Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi bu hastande yatım hastane calışanları hemşireler dr lar hepsını tanıdım yemeklerini yedim caylarını içtim ordaki havayı soludum gördüyüm bi yeri kötü deyilse kötülemem bakırköyde bir gün anlatem sabah şafak sökerken kalkıyorduk daha doğrusu kaldırılıyoduk kışısel lavabo el yuz yıkanır kahvaltıya gecılırdı masalar toplu oluyodu bazen bızde yardımedıyoduk sofra kurlumsına sıraya gecıp kahvaltımızı alıyoduk zeytın peynır yumurtabir kahvaltıda olabılcek her şey oluyordu ekmek yanlız ekmek taze deyıldı bır gun öncesının ekmeyıydı hep kahvaltımızı yapıyorduk iki defa tabılotları yıkamaya yardımetım koca gün gecmıyordu sonra ilaclar verılıyodu odalarımıza dınlenmeye gecıyorduk bu arda carşaflarımız deyıştırılmış yataklarımız duzenlenmış oluyordu akşam yemeyı erken verılıyordu yemekler çok guzeldı yemek yapmda idalı olan ben o tadı evımde bulmdım yemek bıtıkten onra ilaçlarımız veılıyodu salonda hafıf bır muzık calıyodu bazen halay cektıyımızde oldu temızlıye çok önem verılıyoru saclarda bıt var temızlenmemış olarak gelenlerın sacları kesılıyodu dıyer hastalarada sıcramsın dıye banyo yapa bılene banyo yap denıyor yapmsı sağlanıyodu yapamayada hasta bakıcılar tarafından yıkanıyodu akşam erken saatlerde uyumaya gıdıyoduk odalarımıza sabaha kadar ud seı gelıyordu dışardan un dınlendırıci bir sesti salonda yuruyuş yapardık bı bır baştan bır başa ben o ortamı okula benzetım vde çok memun kaldımsahıpsız hastalar vardı onlara daha hasas davranılınıyor adreslerını belırlıye bılmek için uraş verdıklerıne şahıt oldum aylelrin verdikleri para miktarı bir deftere yazılırdı elınde defter bı sorumlu gelır ve derdı senın burda paran var dışardan bışe ıstıyorsan ıstedıyın şeyı söyle alalım genelde sıgara içenler sıgara aldırıyordu hastande hıc bı eksık yoktu meyvde verılıyodu yamekte o yüzden ben hıcbışe aldırmdım çıkışta parayı vermek ısterlerken almdık sahıpsız hastaların ıhtıyacları için kulanılsın dedık dr hemşıre hasta bakıcı hepsı cok hasas davrandılar benım izlenımım bu

MEHRİ

Ben K Bloklarından bahsetmiştim, sen de aynı yerden mi bahsediyosun? Eğer aynı yerden bahsediyosan bi acayiplik var. Belki sen çok eskiden kalmışsındır senin kaldığın yıllarda öyledir ama daha büyük ihtimal sen diğer bloklardan biride kalmışsın çünkü ben de duyuyorum diğer bloklar benim anlattığım gibi değilmiş ama K bloklarının hepsi böyle. Kesinlikle anlattığınla uzaktan alakası yok, ben bire bir yaşadıklarımı yazdım.

khetzal
herkes aynı şeye bakar ama farklı şey görür bende bunları gördum sen orda belkı evının ortamını ardın o yoktu senın dedıklerın vardı ama sen farklı yorumluyorsun ben farklı sabah kalkmayı sen ceza görüyorsun ben ödül belkıde farklı ailelerde yaşayıp farklı sosyal çevrelerden gelmemızdende kaynaklana bilir ben ordan çok şey örendim evet ****** olanda vardı kendini Allah sananda bölüm ne olursa olsun ordakı disiplini ben gördüm kımsede hırpalanmdı dövülmdı salonda herkese yetcek kadar sandalyde vardı bankta şunu bıde şöyle düşünelim bir sınıf sınıfta öretmen örencıleri eyıtıyor ve adlarına çıcek dıyor bunları suluyor beslıyor buyutuyor bunlar buyumeye başlayınca kımı karanfıl oluyor kimi gül kimi kaktüs kimi çölde büyüycek şeklıde kimi bataklıkta kimi kaldırımdam taşınınarsında büyüycek kadar dayanıklı kimide sadece sarayda yetişcek kadar hasas belkide biz hastalarda birer çıcektık senin tek farkın saraylar kadar güzel bir ortamda büyüyüp aynı ortamı burda bulamaman olabılır

MEHRİ

Eğer K blokları senin anlattığın gibiyse ben nerede yattım ve K bloklarına girip çıkmış herkes niye yalan söylüyor? Senin anlattığın gibi olsaydı zaten kötülemezdim ki. Çapa başlığı açtım oraya bak aynen senin anlattığın gibi, oradaki ortamı kötülemiş miyim?

Oradakilere en başta insan olduğu için değer verilmesi gerekir di mi? Hasta oldukları için de bazı özel muameleler gerekir di mi? Hastalar dövülüyor, pislik içinde yaşatılıyor, parası ve eşyaları çalınıyor, tedavi edilmiyor ve yakınlarıyla görüştürülmüyor diyorum ve bunu kötülüyorum. Bunun disiplinle alakası yok, şizofrenin disipline ihtiyacı olsa gider askere yazılır çakı gibi olur di mi? Bu ortamı beğenmemek için de sarayda büyümeye de gerek yok. Şizofrenin hastaneye yatırılma sebebi dışarının geriliminden kurtarıp düzgün bir ortam sağlamak ama burada yapılanlar anlattığım gibi, neyini beğeniyim ben bunun?

khetzal'a kısmen katılıyorum Bakırköyde K2 bloklarında ben de yattım Ortamı kötü ama khetzal'ın tarif ettiği türden ağır hastalar sebebiyle oluyor biraz da. *** Sabah altıda kaldırırlar ve odaları kilitlerler ki akşam yatana kadar bir daha yatağa gidemezsin ***Kahvaltıları dandiktir ekşimik kıvamında ufacık bir peynir ve kutu tereyağıyla falan geçiştirirler ***Kişisel eşyalarınızı muhafaza edebileceğiz dolaplar yoktur Odalar kilitli olduğu için de oradaki dolapları kullanamazsınız ***K bloklarındaki hastaların durumu çok ağır olduğu için hastabakıcılar da bezmiştir ve tavırları oldukça kabadır ***Ailesinden yardım alamadığı için sigara içerken sivrisinek gibi etrafında dolanan ve sigara isteyen bir sürü insan vardır. ***Şimdilik aklıma gelen bunlar...

dönem aynı olmaya bılır bır hademe bıle bır hasteneyi kötü kıla bılır sıze yalancı demıyorum sadece benım dönemımde olanları anlatım bu şikayetlerinizi hastane yönetimine bildirdinizmi bıldırsenız ıyı olur amcım sızı krmak deyıl inanın

ben sadece BAKIRKÖYDE yatım ızlenımımde yukarda dıyer arkadaşların ızlenımıne yazıyor bılmıyorum arkadaşın bırı capaylda karşılaştırmış
HEPINİZE SAYGI DUYUYOR GECMIŞ OLSUN DIYORUM bu aksaklıkları konuşa bılmekte güzel umarım bi okuyan olur da durum deyışır
ARKADAŞIN ÇAPA IZLENIMIDE ALTA DIR saygılar
Çapa Tıp Psikiyatri Kapalı Servisi

Yazar Mesaj
khetzal
Deneyimli Üye



Mesaj Sayısı: 4
Yaş: 24
Kayıt tarihi: 06/11/10

Konu: Çapa Tıp Psikiyatri Kapalı Servisi Dün 09:40 pm

--------------------------------------------------------------------------------

Kapalı Psikiyatriyi bir milli ülkü olarak görmeli ve onu az zamanda geliştirmeliyiz.

M.K. ******

Burası Çapa Tıp Fakültesi Psikiyatri binasının en üst katıdır. Alt katların biri de kapalı servise aittir ama kullanılmaz.

Çapa Psikiyatri gayet huzurlu bir yerdir. Hasta ya da hasta yakınıysanız yatarak tedavi için devlet hastaneleri içinde buranın yanına bile yaklaşacak bir yer yoktur. Bütün servis bir koridordan ibarettir. Sağlı sollu sıralanmış odalar 4 kişiliktir ama kış vakitleri haricinde odalar tam dolu olmaz. Yataklar temizdir, her sabah çarşaflar yenileriyle değiştirilir. Hastabakıcılar da hemşireler de gayet kibardır (hemşireler ayrıca güzeldir ) , hasta başkalarına ya da kendine zarar vermediği sürece asla şiddete başvurulmaz. Hasta dellenmişse akut odası denen bir yere kapatılır ve kendine gelene kadar orada kalır, sonra çıkarılıp hastanenin sınırsız sosyal ortamında yeniden boy gösterir.

Sabah sekizde hastalar kahvaltı için uyandırılır. Aldıkları ilaçlar yüzünden fil gibi uyuyan hastalar hastabakıcılar tarafından bir baba şefkatiyle uyandırılmaya çalışılır, ancak birkaç kez çağırdıktan sonra bir daha karışılmaz. Uyanırsa o yemeğini yerken yatağı düzeltilir. Kahvaltı pek iyi değildir, ne vitamin alabilir ne de karnınızı doyuabilirsiniz, göstermelik bir şeyler verirler ama burada asıl maksat hastanın düzenli bir saatte uyanmasıdır. Yine de çoğu hasta yemeğini yer yemez tekrar uyur. Çapa'da odanıza her zaman girebilir ve günün her saatinde yatağa yığılabilirsiniz. Kendinize ait bir dolabınız bir de çekmeceniz vardır ki buralarda da ihtiyaçlarınızı saklayabilirsiniz.

Ailenizin herhangi bi üyesi size bir şey getirebilir. Getirdiğinde (yemek, para, kıyafet, iç çamaşır vs..) bu hemen size ulaştırılır, asla kaybolmaz. Bu konuda Çapa güvenilirdir. Öğle yemeği 12'de çıkar, akşam yemeği beştedir. Günün herhangi bir saatinde karnınız acıkır ya da yemeği beğenmezseniz dışarıdan birçok şeyi sipariş edebilir, etrafa yayılan koku sonucu odanıza yönelen aç bakışlar arasında yemeğinizi afiyetle yiyebilirsiniz.

Temizlik (o da ne?) Çapa'da mümkündür. Her mevsim sıcak suyu akan bir banyo vardır ve hastabakıcıya seslenip istediğiniz zaman girebilirsiniz.

İlaç saatlerinde hemşireler seslenir, bütün hastalar hemşire odasının önüne doluşur ve ilaçlar küçük bardaklarıdaki suyla verilir. Şüpheli hastaların dillerinin altı kontrol edilir. Çapa'da ilaç içmemenin yolu yoktur, SSK bu müthiş konforu karşılarken sizden tek şey talep eder: İlaçları içmelisiniz.

Her sabah saat onda doktorunuzla görüşürsünüz. Görüşme 10-15 dakika sürer ve genelde ilacınızın dozajının değiştirilmesi ya da yeni ilaca başlanması kararı alınır. Her gün görüştüğünüz doktor bir asistandır, haftanın bir günüyse prof. ya da doçent ünvanlı, o ulu yaratıkları görüp dertlerinizi onlara anlatma imkânı bulursunuz. İlaç yine değişir.

Çapa size eşsiz sosyal imkânlar sunar. Koridorda dertli arkadaşlarınızla volta atabilir, koridorun sonundaki kantinde televizyon izleyebilir, muhabbet ve sigara odasına girip sohbete dalabilir ve hatta şanslıysanız karşı cinsle yakın ilişkiler kurabilirsiniz. Evet, Çapa'da kadın ve erkekler aynı katta yatar, odalarsa ayrıdır. Oraya kapatılmış birbirine denk kimselerin gönül ilişkisine girmemesi zaten düşünülemez, bu sıklıkla olur ancak taraflar hasta olduğundan ilişki epey fırtınalı geçer. Onun için sağlığınız açısından Çapa'da aşktan uzak durunuz, ilacınızı içip eşsiz dinginliğin tadını çıkarınız.

Çapa'dan kaçış mümkündür. Kaçanlar olmuştur, hatta aynı yatışta iki kez üst üste kaçan Çılgın Cevat isimli bir şahsın hikâyeleri hastabakıcı ve güvenlikler arasında dilden dile dolaşmakta, hastabakıcılar gece nöbetlerinde Çılgın Cevat'ın ruhunun terör estirmek için geri döneceği kuşkusuyla birbirlerine yakın oturmaktadır. Siz bu yazıyı okuduktan sonra hastaneye yatıp oradan kaçacak kadar bunalırsanız mümkünse beni bulmayınız.

Çapa'da gece 12 de yatılır. 1 saat sonra bütün odalar gezilir ve hala uyuyamamış olanlara ek ilaçlar verilir. Bütün hastalara iyi geceler.

khetzal, sen Bakırköy'ü hastane olarak yorumlarsan baştan sona dediğinde haklısın. Ama Bakırköy bir hastane değil hapishane. İlk önce burayı anlayalım.

Doktor hakim sen zanlı. Avukatın yok ne yazık ki. Hakim nederse o. Hapishane'ye girdin.
Suçun neyse ona göre muamele var mı bilmiyom vardır gibi geliyo. Ağası var mı bilmiyom. Tertipçilik var mı, o sanırım var.

Şimdi suç işliyorsan eleştirme Bakırköy'ü. Bir suçluya hele hele namustan girdiyse hiç iyi muamele olur mu? O zaman hakkın bu. Hakim kalemi bile kırabilir, hiç kızmak eleştirmek yok. Herşeye amenna. O yüzden Bakırköy'ü hastane görüp eleştiri yapman anlamsız olmuş.

He sen tıbben hastaysan! o zaman hastaneye yatman lazım orasıda çapa herhalde. Çapayı eleştirmemişsin. o sabit olmuş.

Doktorlar ne derse desin uzak durun demişsin. Hakime karşı çıkamazsın arkadaşım. Kanun var nizam var. Mahkemeye gitmezsin ama bu seferde tutup zorla ---ürürlerse avukat tutma hakkım yok mu falan de. Bu ne biçim mahkeme de. Yada hakimmisin doktor musun diye sor adama. Ve ben hastamıyım yoksa iyi miyim diye sor.

Öyle lap diye yatmıyorum ulan diyemezsin. Hayvanlar koklaşa koklaşa insanlar insan olmayana anladığı dilden konuşa konuşa.

tecasbcops yürübe koçum kim tutar seni

SEVGİLİ "khetzal", YAZDIKLARINIZI TEK TEK OKUDUM.. VE İNANILMAZ ÜZÜLDÜM...
HASTA İNSANLARIN HAYAT ŞARTLARI, TEDAVİ OLMAYA ÇALIŞTIKLARI ORTAMLAR BU ŞEKİLDE OLMAMALI!!

BAHSETTİĞİNİZ GİBİ ÇAĞ DIŞI MUAMELE YAPILAN BİR ORTAMDA HASTA DÜZELMEZ Kİ.... BİLAKİS DAHA DA KÖTÜLEŞİR.. ANLATTIĞINIZDAN VE GÖRDÜKLERİNİZDEN SANIYORUM ŞU GERÇEK ORTAYA ÇIKIYOR """ BURALAR TEDAVİ YAPILAN YERLER DEĞİL, BURALAR TECET ETMEK İÇİN KULLANILAN YERLER...!!! YAZIK,

ÜZÜLDÜM HEM O İNSANLARA AŞIRI DOZ SAKİNLEŞTİCİ YAPILIYOR, HEMDE SABAH ZORLA UYANDIRIYOLAR:( BIRAKIN UYUSUNLAR NİYE UYANDIRIYOLAR ONU ANLAMIŞ DEĞİLİM ??

PEKİ SORUYORUM SİZE; BU HASTA İNSANLARIN SOKAKLARDA YAŞAMALARI SUÇ, AİLE İÇLERİNDE BARINAMIYORLAR ( TEHLİKELİ OLANLAR İÇİN KONUŞUYORUM) HASTANELERİ YOK... VE DOLAYISIYLA TEDAVİ OLACAKLARI ORTAMLAR YOK... PEKİ BU İNSANLAR NE OLACAK..??????

PİSLİK İÇİNDE BARINMALARI İNANIN BENİ O KADAR ÜZMEDİ..AMA ŞU DAYAK OLAYINA SİNİR OLDUM..!!

PEKİ BURALARDA ÇALIŞAN SAĞLIK PERSONELİ NASIL BEN İNSAN SAĞLIĞIYLA İLGİLENİYORUM DİYE "BÖBÜRLENİYOLAR"

BEN HASTA DEĞİLİM, HASTA YAKINIDA DEĞİLİM... TESADÜF GOOGLE'DAN ARAMA YAPIYORDUM ÖYLE DİKKATİMİ ÇEKTİ... VE ÖN YARGILI OLDUĞUMU DA HİÇ SANMIYORUM..!!! ACAYİP SİNİRLENDİM ÇÜNKÜ, BURALARI HALKTAN GÖNÜLLÜ İNSANLARINDA ZİYARET BABINDA DENETLEMESİ GEREK...

ARKADAŞLAR, TV'DEN DE İZLEDİK... HATIRLARSANIZ ADANA'DA BİR AKIL HASTANESİNDEKİ REZALETİ... O YÜZDEN BEN TV'DE GÖRDÜKLERİM VE DUYDUKLARIM VE SORDUKLARIM ADINA YAZIYORUM.

RAHMETLİ DEDEMİN BİR LAFI VARDI ( TOPRAĞI BOL OLSUN ) """ ALLAH KİMSEYİ, VİCDANSIZ VE ALLAH KORKUSU OLMAYAN İNSANLARIN ELLERİNE BIRAKMASIN.!!!"""

VAYYY BE, NELER NELER VARMIŞ BİZİM HABERİMİZ YOKK.!!
VALLA MİLLET, KENDİNİZE DİKKAT EDİN, DİKKAT EDİN, İYİ BAKIN DA DÜŞMEYİN BURALARA

"""" ZATEN BU ÜLKEDE YAŞAYAN , FAKİRİN, SAHİPSİZİN, GARİBANIN, AKIL HASTASININ KADERLERİ AYNI; PARASI MI YOK ? SAHİBİMİ YOK? VURUN SOPAYI...

NASIL OLSA ARAYANI, SORANI YOK... SAHİBİ YOK, DAYAKTAN BİYERİNE BİŞEY OLSA, KİMSE SİZİ SUÇLAMAZ BİLE.... "" YAPIŞTIRIN TOKATI..""""""


** BÖYLE ÇARPIK DÜZEN OLMAZZZ!! HERŞEYDEN ÖNCE, İNSAN OLAN BU ADALETSİZLİKLERE GÖZ YUMMAZ...**


[u]BİZİM HABERİMİZ YOK, HER NEREDE VİCDANSIZLIK YAPAN VARSA ŞAYET, RABBİM GÖRSÜN...

laila demiş ki: BEN HASTA DEĞİLİM, HASTA YAKINIDA DEĞİLİM... TESADÜF GOOGLE'DAN ARAMA YAPIYORDUM ÖYLE DİKKATİMİ ÇEKTİ...

Laila helal olsun sisteme dönük eleştirileriniz mükemmel !

Birde ben şuraya şunuda yazıyımda benden çıksın. Psikiyatri bilerek yapıyor bu muameleleri. Bu muameleler yeni yeni şizofrenik olaylar doğursun diye. Şizofren hastaneden çıkıyor, gördüğü muameleyi kafasında hatırladıkça kalayı basıyor, sinirini oradan buradan almaya çalışıyor, hastaneye yatmasında konu olan (örneğin birine sarkıntılık etti o oldu bu oldu gibi) insanları buluyor, bu sefer tehlikeli cümleler kuruyor hop gene Bakırköy'e. Elektro şok, elektro jop ne varsa kullanılıyor. Bu gene çıkıyor, bu sefer artık kim eline geçerse doğruyor.

Bir şizofren olarak şizofreni, bir şizofren yakını olarak şizofreni, bir insan olarak şizofreni inceleyin. Ya sizde şizofren yada azılı bi katliam delisi olursunuz, yada hayatta çok şey öğrenip bambaşka insan olursunuz. İkisinden biri.

ŞİDDETE, HER NE KOŞULDA OLURSA OLSUN KARŞIYIM.!!!!!!

BUNLARI DUYMAK GÜZEL ŞEYLER DEĞİL!!! O NEDENLE BU TARZ HASTALIKLARDA BİLİNÇLİ TOPLUM OLMAK ŞART... ŞİDDET, NEFRETİ DOĞURUR...

Bizler, sizlerin ne yaşadıklarınızı bilemeyiz.

bir derde düşmüşse insanoğlu, şifası için mutlaka ama mutlaka ilacı varsa KULLANMALI.!!
halüsinasyonlarınızı ne aza indiriyorsa, onun çaresine bakmalısınız... Ben burda hastalara da kızıyorum aslında, buralarda yatan sizler gibi arkadaşlarınız var, bunları ezdirmeyin ya da sizlerde onları EZMEYİN!! Günahtır.

İnsan bu kimin yarın ne hallere düşeceği belli olmaz...

ŞİZOFREN DEĞİLİM DERSİN = İLERDE KANSER OLURSUN...

SEN OLMAZSAN BİR YAKININ OLABİLİR; ABİN, ABLAN,KARDEŞİN, ÇOCUĞUN, TORUNU, Vs..... vs.... kimin SAĞLIKLI YAŞAM GARANTİ BELGESİ VAR!!!

İŞTE BU NEDENLE, HERKES MANTIKLI HAREKET EDECEK.. ÜSTELİK ETMEK ZORUNDA DA ...

Laila hanım ben hürriyette psikiyatr haberine eleştirel bir yorum yaptım, yayınlanmadı. Devlet bu Psikiyatr Devlet. Siz bu devleti yıkmalısınız. Basınla medyayla değil bölgesel çalışmalarla. Aynı zamanda Medyum Sektörünüde. Siz sanatçıdan tutun Milletvekillerine kadar, polislerden tutun orgeneraline kadar bu kapılara uğrayan yada kanan varsa işiniz zor, bunuda unutmayın. Bir medyum Polisin kaybettiği silahını buldu diye polis tarafından (Ne Kadar Zararlı Olduğunu Görsede) dokunulmuyor, görmezlikten geliniyor. Bir Doktor iki güzel laf etti diye reklam oluyor, medyaya basına taşınıyor (bir milletvekili etiketlenerek intihar etmesine rağmen), ıvır zıvır konuşmalar kaale alınıyor yada göz yumuluyor ya da anlaşılmadan geçiliyor bilmiyorum, doktor arada çaktırmadan saçmalıyor (Zehirli Cümleler Kuruyor) ve şizofrenler alevleniyor.

Psikiyatr ve Medyum Diyor Ki ; Ben bir teröristim Türkiye Cumhuriyeti'nde, ne sen bunun farkındasın ne de polis farkında............

Bir Devlet halkın içinden adam toplamakla yıkılır. 600 senelik Osmanlı yıkıldıysa, artık kaç yıllık bilmiyorum Psikiyatr'da yıkılır. Çünkü Psikiyatr'ın dikta rejim uyguladığı ortada. Bunu halka anlattıkça biz bu Psikiyatr'ı kaldırırız.

ARKADAŞIM SADECE SAĞLIK ALANINDA DEĞİL.. HER SEKTÖRDE İŞİNİ DÜZGÜN YAPAN İNSANLAR OLMALI... BEN NASIL ÇALIŞTIĞIM SEKTÖRDE İŞİMİ DÜZGÜN YAPMAK ZORUNDAYSAM.. BU HER İŞ İÇİN GEÇERLİ OLMALI...

SORUN BURDA İŞTE... DENETİM YETERSİZLİĞİ VE DENEYİMSİZ PERSONEL...

BEN HALKIM ARKADAŞIM!!! BEN AKŞAM EVİME GELDİĞİMDE, AYAKLARIMI UZATIP TV İZLEDİĞİMDE """ GÜZEL VE İÇ AÇICI HABERLER ALMAK İSTERİM, DUYMAK İSTERİM """""

BEN ÇALIŞINCA BİRAZ KAŞIM ÇATIK DURSA,
BİRAZ BİRYERİMDE AĞRI OLSA VE BU NEDENLE KIVRANSAM """ AZAR İŞİTİYORUM """""
UYARI ALIYORUM.... DEMEK NE OLUYO HERKES BÖYLE OLCAK ADAM GİBİ İŞİNİ YAPACAK.!!!

HER EZAN VAKTİ YÜREĞİMDEN GEÇİRDİĞİM Bİ CÜMLE VAR; ZULÜM YAPANA DA, ZULÜME SEYİRCİ KALANA DA YAZIKLAR OLSUNN...!!!
DÜNYADA BİZLER GİBİ VİCADAN SAHİBİ İNSANLARA RABBİM UZUN ÖMÜRLER VERSİN

Facebook ve çeşitli sitelerde gruplar kurucam. Desteğinizi beklerim....

leponex demiş ki:

laila demiş ki: BEN HASTA DEĞİLİM, HASTA YAKINIDA DEĞİLİM... TESADÜF GOOGLE'DAN ARAMA YAPIYORDUM ÖYLE DİKKATİMİ ÇEKTİ...

Laila helal olsun sisteme dönük eleştirileriniz mükemmel !

Estağfurullah eleştirmek benim haddim değil.. sadece anlatılanlara üzüldüm ve haklı olarakta biraz gerildim... Devletimizin kurumları, halkın kurumları demektir, özel kurumlar olsa AMANN BANANE derim.. ama buralar için, bizimde söz söyleme hakkımız var.. haksızmıyım ?

ben toplulukla birlikte, para toplayıp herhangi birşey için masraf yapıyorsam MUTLAKA O PARAMIN NASIL KULLANILDIĞINI BİLMEK İSTERİM.. Cebimden çıkan 1 kuruşun dahi hesap dökümünü isterim.. umarım burda anlatmak istediğimi anlatabilmişimdir....

saygılar...

Yaw bayadır tv izlemiyordum. Asuman hanım psikoyorumtv başlıklı mesaj açınca siteyi bi geziyim dedim bakiyim neymiş. Neler gelişimiş yaw. Psikiyatri ekranları kaplamış. Latent Şizofreni diye bişey çıkmış. Bu ne demek yaw. Yaw daha hangi bilimsel terör kavramları türeyecek merak ediyom. Ve Nevzat Tarhan ön planda. Arkadaş bu adamın nesini ekrana alıyonuz ya. Bunlar medyada boy gösterirse şizofren mizofren düzelmez.....

Ve hala şizofren % 1 görülüyo deyip duruyolar. Arkadaş şizofren 10.000'de 1 kişide görülüyo ya.. Allah allah göz göre nası hala buna göz yumuluyo ya......

Ve Şüphecilik. Her zamanki gibi şüphecilikte çok duruluyor, kişi şüphelenecek durumda şüphelenmesin diye. Ve öleceğini sanmak.!!!!! Öleceğinizi sanrı sanın ki ölesiniz.....

Öldürmeyide normal görün ki öldüresiniz......