- kül kedisiGedikli Üye
- Mesaj Sayısı : 127
Yaş : 41
Puan : 0
Puanlar : 197
Kayıt tarihi : 05/06/11
hastalik imtihandir
15/10/11, 10:03 am
Hastalık bir imtihandır
Hayatımızın her ânı değişik imtihanlarla dolu. Bu imtihanlar sabır ve azimle başarıldığı takdirde bizi olgunlaştırıyor ve niyetimize göre Rabb’imize yaklaştırıyor. Her insanın hayatının değişik karelerinde yaşadığı ve insana sağlığın ne kadar büyük bir nimet olduğunu öğreten bir imtihanımız var: Hastalık. Hastalık bir imtihandır. Hastalığın hikmetini bilen ve ona göre hareket edebilen insanlar, bu imtihanı başarıyla vermiş olurlar. Hepimiz mutlaka hasta olmuşuzdur. Hastalıklardan kaçıp kurtulmak mümkün olmadığına göre, imanlı bir insanın hastalıklar karşısında nasıl davranması gerektiğiyle ilgili Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri Hastalar Risalesi’nde çok güzel nükteler vermektedir: 1. Hastalık ibadet vesilesidir İmanlı bir gözle bakıldığında hastalık bir çeşit ibadet vasfını kazanır. Namaz ve oruç gibi hastalık da ibadettir. Hastalık, sabredip şükreden hastalar için her bir ömür dakikasına, bir saat ibadet değeri kazandırır. 2. Şafi ismi hastalığı gerektirir Mülk Allah’ındır. Allah, mülkünde dilediği gibi tasarruf edebilir. İnsan, Allah’ın güzel isimlerinin nakışlarını göstermek için bir model olarak yaratılmıştır. Bu sebeple çeşitli haller içinde değişiklikler yaşar insan. Mesela Allah’ın Rezzak ismi açlığı gerektirirken, Şafi ismi de hastalığın varlığını ister ta ki şifa versin. 3. Hastalıklar insanın yüzünü ebedi dünyaya çevirir Bu dünya asıl hayat olan ebedi hayatı kazanmak için kurulmuştur. Devamlı sıhhatte olan bir insan, bunu unutup gaflete düşebilir. Halbuki hastalıklar onun yüzünü ebedi hayata çevirip orası için çalışmaya teşvik eder. Bu bakımdan, hastalıklar Allah’ın insana birer ihsanıdır. Dünyanın fani yüzüne olan sevgiyi kırıp ahireti sevdirirler. 4. Hastalıklar insanı şükre sevk eder Her şey zıddıyla bilindiği için hastalıklar da sıhhatin değerini hatırlatıp insanı mazhar olduğu sağlık nimeti için şükre sevk ederler. 5. Ölümü hatırlatır Ölüm gizli olduğu ve her zaman gelebileceği için hastalıklar insana ölümü unutturmayıp hatırlattığından, onlara üzülmek değil aksine memnun olmak gerekir. 6. Sosyal yardımlaşmayı artırır Hastalık sosyal hayatı ayakta tutan hürmet, merhamet gibi duyguları daha da canlandırır. Hastalığın ızdırabını yaşayan bir insan diğer hasta ve zayıfları kendisine nispet ederek onların yardımına daha bir canla başla koşar. 7. Endişe hastalığı artırır Hastalığının hafiflemesini isteyen kişi endişe etmemeye çalışmalı. Yani hastalığın faydalarını, sevabını ve çabuk geçeceğini düşünüp endişelenmemeli ve bu şekilde hastalığını yenme adına manevi olarak da kendisini güçlendirmelidir.
Ebu Hüreyre ve Ebu Said (ra) rivayet ediyor: Resulullah (sas) şöyle buyurmuştur: “Mü’min kişiye bir ağrı, bir yorgunluk, bir hastalık, bir üzüntü hatta ufak tasa isabet edecek olsa, Allah onun sebebiyle mü’minin günahından bir kısmını mağrifet buyurur.” (Müslim, Birr 52; Tirmizi, Cenaiz 1)
Cabir (ra) rivayet ediyor: Resulullah (sas), Ümmü’s-Saib’in (r. anha) yanına girdi ve: “Niye titriyorsun, neyin var?” dedi. Kadın, “Humma (sıtma)! Allah belasını versin!” dedi. Aleyhissalatu vesselam da, “Sakın hummaya sövme! Çünkü, o, insanların hatalarını temizlemektedir, tıpkı körüğün demirdeki pislikleri temizlediği gibi!” buyurdular.
Ebu Hureyre (ra) rivayet ediyor: Resulullah (sas) bir hummalıyı ziyaret etmişti. Hastaya: Müjde! Zira Allah Teala hazretleri diyor ki: “Humma Benim ateşimdir, Ben onu mü’min kuluma musallat ederim, ta ki, ateşten tadacağı nasibini dünyada tatmış olsun.”
.
Hayatımızın her ânı değişik imtihanlarla dolu. Bu imtihanlar sabır ve azimle başarıldığı takdirde bizi olgunlaştırıyor ve niyetimize göre Rabb’imize yaklaştırıyor. Her insanın hayatının değişik karelerinde yaşadığı ve insana sağlığın ne kadar büyük bir nimet olduğunu öğreten bir imtihanımız var: Hastalık. Hastalık bir imtihandır. Hastalığın hikmetini bilen ve ona göre hareket edebilen insanlar, bu imtihanı başarıyla vermiş olurlar. Hepimiz mutlaka hasta olmuşuzdur. Hastalıklardan kaçıp kurtulmak mümkün olmadığına göre, imanlı bir insanın hastalıklar karşısında nasıl davranması gerektiğiyle ilgili Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri Hastalar Risalesi’nde çok güzel nükteler vermektedir: 1. Hastalık ibadet vesilesidir İmanlı bir gözle bakıldığında hastalık bir çeşit ibadet vasfını kazanır. Namaz ve oruç gibi hastalık da ibadettir. Hastalık, sabredip şükreden hastalar için her bir ömür dakikasına, bir saat ibadet değeri kazandırır. 2. Şafi ismi hastalığı gerektirir Mülk Allah’ındır. Allah, mülkünde dilediği gibi tasarruf edebilir. İnsan, Allah’ın güzel isimlerinin nakışlarını göstermek için bir model olarak yaratılmıştır. Bu sebeple çeşitli haller içinde değişiklikler yaşar insan. Mesela Allah’ın Rezzak ismi açlığı gerektirirken, Şafi ismi de hastalığın varlığını ister ta ki şifa versin. 3. Hastalıklar insanın yüzünü ebedi dünyaya çevirir Bu dünya asıl hayat olan ebedi hayatı kazanmak için kurulmuştur. Devamlı sıhhatte olan bir insan, bunu unutup gaflete düşebilir. Halbuki hastalıklar onun yüzünü ebedi hayata çevirip orası için çalışmaya teşvik eder. Bu bakımdan, hastalıklar Allah’ın insana birer ihsanıdır. Dünyanın fani yüzüne olan sevgiyi kırıp ahireti sevdirirler. 4. Hastalıklar insanı şükre sevk eder Her şey zıddıyla bilindiği için hastalıklar da sıhhatin değerini hatırlatıp insanı mazhar olduğu sağlık nimeti için şükre sevk ederler. 5. Ölümü hatırlatır Ölüm gizli olduğu ve her zaman gelebileceği için hastalıklar insana ölümü unutturmayıp hatırlattığından, onlara üzülmek değil aksine memnun olmak gerekir. 6. Sosyal yardımlaşmayı artırır Hastalık sosyal hayatı ayakta tutan hürmet, merhamet gibi duyguları daha da canlandırır. Hastalığın ızdırabını yaşayan bir insan diğer hasta ve zayıfları kendisine nispet ederek onların yardımına daha bir canla başla koşar. 7. Endişe hastalığı artırır Hastalığının hafiflemesini isteyen kişi endişe etmemeye çalışmalı. Yani hastalığın faydalarını, sevabını ve çabuk geçeceğini düşünüp endişelenmemeli ve bu şekilde hastalığını yenme adına manevi olarak da kendisini güçlendirmelidir.
Ebu Hüreyre ve Ebu Said (ra) rivayet ediyor: Resulullah (sas) şöyle buyurmuştur: “Mü’min kişiye bir ağrı, bir yorgunluk, bir hastalık, bir üzüntü hatta ufak tasa isabet edecek olsa, Allah onun sebebiyle mü’minin günahından bir kısmını mağrifet buyurur.” (Müslim, Birr 52; Tirmizi, Cenaiz 1)
Cabir (ra) rivayet ediyor: Resulullah (sas), Ümmü’s-Saib’in (r. anha) yanına girdi ve: “Niye titriyorsun, neyin var?” dedi. Kadın, “Humma (sıtma)! Allah belasını versin!” dedi. Aleyhissalatu vesselam da, “Sakın hummaya sövme! Çünkü, o, insanların hatalarını temizlemektedir, tıpkı körüğün demirdeki pislikleri temizlediği gibi!” buyurdular.
Ebu Hureyre (ra) rivayet ediyor: Resulullah (sas) bir hummalıyı ziyaret etmişti. Hastaya: Müjde! Zira Allah Teala hazretleri diyor ki: “Humma Benim ateşimdir, Ben onu mü’min kuluma musallat ederim, ta ki, ateşten tadacağı nasibini dünyada tatmış olsun.”
.
- eddingGedikli Üye
- Mesaj Sayısı : 230
Yaş : 42
Puan : 0
Puanlar : 533
Kayıt tarihi : 06/07/10
Geri: hastalik imtihandir
15/10/11, 10:54 am
zaten tek tesellimiz bu hastalığı bir sınav olarak görmemizdir bizi ayakta tutan.paylaşım için teşekkürler ve haliimze şükürler olsun
- bekirecrUsta Üye
- Mesaj Sayısı : 416
Yaş : 59
Puan : 0
Puanlar : 673
Kayıt tarihi : 31/10/10
Geri: hastalik imtihandir
24/01/12, 12:24 am
haklısın kül kedisi hastalık bir imtihan gerçekten.zor bir sınav yani açıkçası.tüm hastalıkları da ,sınav olarak düşünebiliriz.hayat zaten zorlu bir sınav.herkesin tahammül derecesi farklı.
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz