- iyikibenUsta Üye
- Mesaj Sayısı : 991
Yaş : 48
Puan : 0
Puanlar : 1810
Kayıt tarihi : 03/11/09
İLaçların Rolü
18/07/12, 11:30 pm
Antipsikotik İlaçların Rolü
1950’ lerde fenotiazin grubu ilaçların bulunması şizofreninin tedavisinde adeta bir çığır açtı. O zamandan beri benzer etkileri olan başka ilaçlar da geliştirildi. Bu ilaçlara antipsikotikler, nöroleptikler, psikotroplar veya temel sakinleştiriciler (Majör trankilizanlar) denir. Bunlar hastalığı tamamen iyileştirmez fakat bu ilaçlar çoğunlukla şizofreninin akut semptomlarını oldukça çabuk kontrol altına alır ve kronik şizofrenlerin akut belirtilerle nüks etmesini önlemede başarılı sonuç verir. Bu ilaçlar bağımlılık yapmaz. En yüksek faydayı sağlamak için doktor tarafından önerilen şekilde kullanmak gerekir. Şizofreni olanların çoğunun ilaca ihtiyaç duyduklarının farkında olmayışları veya düzenli ilaç kullanmayı unutmaları sorun yaratabilir. Eğer bu sorun çözülemiyorsa, durumdan doktoru haberdar etmelidir, çünkü ilaçların kalçadan iğne şeklinde yapılması daha etkili olabilir. Her hafta veya daha uzun aralıklarla iğne olmak şekli tercih ediliyorsa, 7 günlük bir ilaç kutusu ilacın düzenli kullanılması konusunda yararlı olabilir. Ayrıca, bu ilaçların, başka tipte ilaçlara ihtiyaç duyuracak bazı yan etkileri ortaya çıkabilir. Günümüzdeki tüm antipsikotik ilaçlar, dopaminin bir sinir hücresinden diğerine iletisini durdurarak etki eder. Gelecekte, şizofreni tedavisinde serotonin gibi diğer transmitterleri de durduracak başka ilaçların da kullanılabileceğini umuyoruz. İstatistiklere göre, ilaç bırakıldığı takdirde, ilk hastalıktan sonraki yıl içinde nüks ihtimali oldukça yüksektir. Düzenli olarak ilaç kullananlarda bile ilk yıl içinde nüks ihitmali % 20’ dir. Şizofreninin bazı belirtilerinin antipsikotik ilaçlarla düzeltilemediğini bilmek önemlidir. Bunlar genellikle “Negatif” olarak adlandırılan (Bkz. A Bölümü: Semptomlar Nelerdir?) uyuklama, ilgisizlik, düşünce fakirliği, ilgi ve istek eksikliği ve duyguların küntleşmesi gibi belirtilerdir. Halen tüm antipsikotiklerin aynı dopamin durdurucu etkisi olsa da, aslında farklı kimyasal gruplara ayrılırlar. Daha ayrıntılı bilgi Ek 1’de verilecektir. Farklı kişiler, farklı kimyasal maddelere, farklı tepkiler gösterirler. Bu nedenle, uygun ilaç ve uygun doz, kişiden kişiye değişebilir. Bu bakımdan, hasta yakınınızın düzene girmesi için gerekli ilaç dozunu bulmak zaman alabilir. Onun kullandığı ve yararlandığı ilaçların adını ve dozlarını kaydederseniz, yakınınız doktorunu değiştirdiğinde, şehir değiştirdiğinde veya ilacı bıraktıktan bir süre sonra yeniden başlayacağı zaman, ilaç seçiminde yardımcı olabilir. Çok uzun süre ilaç alan bazı kişilerde, çene ve dilde, elinde olmadan ortaya çıkan hareketlerden ibaret olan geç diskinezi meydana gelebilir. Bazı hallerde bu düzeltilemeyebilir. Doktorlar bu kalıcı olabilecek ve nahoş yan etkinin farkındadır ve ilaçları yeniden düzenleyebilmek için hastayı sık sık kontrol etmek zorundadır. Ya dozun azaltılması ya da başka bir ilacın eklenmesi sorunu çözümleyebilir. Bazen, zıt gibi görünse de, antipsikotik ilacın dozunu yükseltmek en iyi çözüm olabilir. Doktorun kararını neye göre verdiğini sorabilirsiniz.
http://www.bakirkoyruhsinir.gov.tr/tr/guncel-bilgiler/psikiyatri/sizofreni_87.html
1950’ lerde fenotiazin grubu ilaçların bulunması şizofreninin tedavisinde adeta bir çığır açtı. O zamandan beri benzer etkileri olan başka ilaçlar da geliştirildi. Bu ilaçlara antipsikotikler, nöroleptikler, psikotroplar veya temel sakinleştiriciler (Majör trankilizanlar) denir. Bunlar hastalığı tamamen iyileştirmez fakat bu ilaçlar çoğunlukla şizofreninin akut semptomlarını oldukça çabuk kontrol altına alır ve kronik şizofrenlerin akut belirtilerle nüks etmesini önlemede başarılı sonuç verir. Bu ilaçlar bağımlılık yapmaz. En yüksek faydayı sağlamak için doktor tarafından önerilen şekilde kullanmak gerekir. Şizofreni olanların çoğunun ilaca ihtiyaç duyduklarının farkında olmayışları veya düzenli ilaç kullanmayı unutmaları sorun yaratabilir. Eğer bu sorun çözülemiyorsa, durumdan doktoru haberdar etmelidir, çünkü ilaçların kalçadan iğne şeklinde yapılması daha etkili olabilir. Her hafta veya daha uzun aralıklarla iğne olmak şekli tercih ediliyorsa, 7 günlük bir ilaç kutusu ilacın düzenli kullanılması konusunda yararlı olabilir. Ayrıca, bu ilaçların, başka tipte ilaçlara ihtiyaç duyuracak bazı yan etkileri ortaya çıkabilir. Günümüzdeki tüm antipsikotik ilaçlar, dopaminin bir sinir hücresinden diğerine iletisini durdurarak etki eder. Gelecekte, şizofreni tedavisinde serotonin gibi diğer transmitterleri de durduracak başka ilaçların da kullanılabileceğini umuyoruz. İstatistiklere göre, ilaç bırakıldığı takdirde, ilk hastalıktan sonraki yıl içinde nüks ihtimali oldukça yüksektir. Düzenli olarak ilaç kullananlarda bile ilk yıl içinde nüks ihitmali % 20’ dir. Şizofreninin bazı belirtilerinin antipsikotik ilaçlarla düzeltilemediğini bilmek önemlidir. Bunlar genellikle “Negatif” olarak adlandırılan (Bkz. A Bölümü: Semptomlar Nelerdir?) uyuklama, ilgisizlik, düşünce fakirliği, ilgi ve istek eksikliği ve duyguların küntleşmesi gibi belirtilerdir. Halen tüm antipsikotiklerin aynı dopamin durdurucu etkisi olsa da, aslında farklı kimyasal gruplara ayrılırlar. Daha ayrıntılı bilgi Ek 1’de verilecektir. Farklı kişiler, farklı kimyasal maddelere, farklı tepkiler gösterirler. Bu nedenle, uygun ilaç ve uygun doz, kişiden kişiye değişebilir. Bu bakımdan, hasta yakınınızın düzene girmesi için gerekli ilaç dozunu bulmak zaman alabilir. Onun kullandığı ve yararlandığı ilaçların adını ve dozlarını kaydederseniz, yakınınız doktorunu değiştirdiğinde, şehir değiştirdiğinde veya ilacı bıraktıktan bir süre sonra yeniden başlayacağı zaman, ilaç seçiminde yardımcı olabilir. Çok uzun süre ilaç alan bazı kişilerde, çene ve dilde, elinde olmadan ortaya çıkan hareketlerden ibaret olan geç diskinezi meydana gelebilir. Bazı hallerde bu düzeltilemeyebilir. Doktorlar bu kalıcı olabilecek ve nahoş yan etkinin farkındadır ve ilaçları yeniden düzenleyebilmek için hastayı sık sık kontrol etmek zorundadır. Ya dozun azaltılması ya da başka bir ilacın eklenmesi sorunu çözümleyebilir. Bazen, zıt gibi görünse de, antipsikotik ilacın dozunu yükseltmek en iyi çözüm olabilir. Doktorun kararını neye göre verdiğini sorabilirsiniz.
http://www.bakirkoyruhsinir.gov.tr/tr/guncel-bilgiler/psikiyatri/sizofreni_87.html
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz