- iyikibenUsta Üye
- Mesaj Sayısı : 991
Yaş : 48
Puan : 0
Puanlar : 1810
Kayıt tarihi : 03/11/09
Farklı Bir Bakış
18/07/12, 11:41 pm
Aileler ve Profesyoneller- Farklı Bir Bakış
Şizofreninin nedenleri bilinmediğinden, hastalıktan “Bu kişi veya bu olay sorumludur” demek imkânsızdır. Hastalığın sorumluluğunu başka birine yükleyebilselerdi, hastalar, aileler ve akıl sağlığında çalışanlar gibi tüm ilgililer biraz olsun ferahlayabilirlerdi. Bunu yapmaya çalışanlar olabilir. Bazı hastalar “Zayıf” olmak, “İbadet etmemek”, “Annelerinin sözünü dinlememekle” kendilerini suçlarlar. Aileler “Kötü ana-baba”, “Çok katı” olmak veya “Yeterince ilgili olmamakla”, akıl sağlığı alanında çalışanlar da, geç tanı koymakla, eksik tedavi uygulamakla, nüksü önlemede yetersiz kalmakla kendilerini suçlayabilirler. Kendini suçlama değişmeden aynı şekilde uzun süre devam edemez. Kaçınılmaz bir şekilde öfkeye dönüşür. Hasta kendini “İlaca iten” psikiyatristlere öfkelenir. Aileler “Hiçbir şey yapmadan oturan” oğullarına, kızlarına veya ebeveynlerine karşı sabırlarını yitirirler. Doktorlar hastayı hastalandıran aileler ile ilgili varsayımlar üretirler. Bir suçlu bulunması şart gibi gözükmektedir; ayrıca bir ortak düşmanın varlığı insanları birbirine yaklaştırır. Böylece hastalar ya ebeveynleri ile birlikte doktorlara karşı birleşirler, ya doktorlar ve aileler hastayı suçlu bulur ya da hasta ve doktoru aileyi yerer. Bu yer değiştiren bağlılıklar hemen daima ortaya çıkar ve doğru bir şekilde anlaşılırsa tedaviyi olumsuz şekilde etkilemez. Şizofreniyi çözümü zor bir problem, birçok farklı yönü olan ve sonuçta oldukça düzelebilecek bir durum olarak görmek en iyisidir. Doktorlar ilaçla bir kısım belirtileri düzeltebilir. Psikologlar ailelere kendi yaşamlarının değerini arttırmayı öğretebilir. Hemşireler ailelere ilaçlar hakkında eğitebilir. Meşguliyet tedavisi yapanlar aşamalı rehabilitasyon sınırları aşar ve birçok alanda bilgili ve yararlı bir “Şizofreni uzmanı” haline gelir. Ailelerin yalnız psikiyatristlerin değil, diğer ruh sağlığı çalışanlarının da yol gösterebileceğini bilmeleri gerekir. Psikiyatristler acil durumlarda aranacak kişi olabilir, fakat bazen bu mümkün olmayabilir. Bazı psikiyatristlerin gün içindeki programları ani ziyaretler veya uğramalara uygun değildir. Not bırakmak, telefonla aramaktan daha etkili olabilir. Çünkü; notlar okunabilir ve boş bir zamanda yanıtlanabilir. Gerçi mahremiyet kaygısı uzmanların akrabalarla serbestçe konuşmalarına şiddetle engel olabilir. Üstelik hastalar hakkındaki kararlar genellikle birçok bilim dalından gelen bir ekip tarafından verilir, bu yüzden hasta bu ekip tarafından görülene kadar aile üyelerine tavsiyede bulunulamaz. Eğer hasta akrabanız bir programa katılıyorsa (Örn. Hastanede ayaktan poliklinik tedavisi) ekibin ne zaman buluştuğunu öğrenin ve tedavi planındaki herhangi bir değişikliğin bildirilmesini isteyin. Eğer tedavideki değişiklikten hoşnut değilseniz, başka birinin fikrini almaktan kaçınmayın. Ciddi bir soruna yeni bir gözle bakmak çok yararlı olur. Doktorların düzelmesini istediğiniz hastanızın tedavisinde onlara güvendiğinizi bilmeleri çok önemlidir. Onlar, hasta yakınınızla konuşamadığınız dönemlerde dahi, onunla ilgilendiğinizi bilmek isterler. Tedavi ekibinden uzmanlar şizofreni olan kişinin evde nasıl olduğunu, nasıl uyuduğunu, ne zaman uyandığını, kendine dikkati konusunda ne yapabildiğini, ilgilerinin ne olduğunu, arkadaşlarının kimler olduğunu, heveslerinin neler olduğunu sormayı unutabilirler, fakat bunları bilmeleri gerekir. Doktorlar akrabanızı yalnızca bir hasta olarak değil, birey olarak da tanıyabilirlerse daha iyi tedavi etmeleri muhtemeldir. Bu başka yönlerden de işe yarar. Doktorun yetenekleri ve yapamadıklarıyla, bildikleri ve bilgisindeki eksiklerle, noksan yargıları ile genellikle iyi niyetli olup fakat insan yapısındaki olağan acayiplikleri ile ettenkemikten bir kişi olduğunu kabul etmek doktor-hasta yakını işbirliğini daha da sağlamlaştıracaktır. Doktorlar da, diğerleri gibi yorulurlar, acıkırlar, sinirlenirler, sabırsız ve pasaklı olurlar, kızdırıldıklarında, hafife alındıklarında, hükmedilmek istendiğinde kötü bir tepki gösterebilirler. Akrabanızı teslim ettiğiniz doktorun mükemmel olmasını isteseniz bile, bunun gerçekleşmesi pek olası değildir. Burada gerçekçilik çok işe yarar. Doktorun aktaracağı bilgiler vardır, fakat bunların sorulması gerekir; o içgüdüsel olarak sizin endişelerinizi bilemez. Ruh sağlığı uzmanları tarafından desteklenmeniz sizin için şarttır, fakat onların da ailelerin ihtiyaçları hakkında bilgilendirilmeleri gerekir. Kendinizi onların yerine koymaya çalışın ve onun kendini sizin yerine koyabilmesi ve şizofreniye aile açısından görebilmesi için gerekli olan bilgileri verin. Birçok görüş doktor aile ortaklığını zenginleştirebilir ve hastanın konumunu düzeltir.
http://www.bakirkoyruhsinir.gov.tr/tr/guncel-bilgiler/psikiyatri/sizofreni_87.html
Şizofreninin nedenleri bilinmediğinden, hastalıktan “Bu kişi veya bu olay sorumludur” demek imkânsızdır. Hastalığın sorumluluğunu başka birine yükleyebilselerdi, hastalar, aileler ve akıl sağlığında çalışanlar gibi tüm ilgililer biraz olsun ferahlayabilirlerdi. Bunu yapmaya çalışanlar olabilir. Bazı hastalar “Zayıf” olmak, “İbadet etmemek”, “Annelerinin sözünü dinlememekle” kendilerini suçlarlar. Aileler “Kötü ana-baba”, “Çok katı” olmak veya “Yeterince ilgili olmamakla”, akıl sağlığı alanında çalışanlar da, geç tanı koymakla, eksik tedavi uygulamakla, nüksü önlemede yetersiz kalmakla kendilerini suçlayabilirler. Kendini suçlama değişmeden aynı şekilde uzun süre devam edemez. Kaçınılmaz bir şekilde öfkeye dönüşür. Hasta kendini “İlaca iten” psikiyatristlere öfkelenir. Aileler “Hiçbir şey yapmadan oturan” oğullarına, kızlarına veya ebeveynlerine karşı sabırlarını yitirirler. Doktorlar hastayı hastalandıran aileler ile ilgili varsayımlar üretirler. Bir suçlu bulunması şart gibi gözükmektedir; ayrıca bir ortak düşmanın varlığı insanları birbirine yaklaştırır. Böylece hastalar ya ebeveynleri ile birlikte doktorlara karşı birleşirler, ya doktorlar ve aileler hastayı suçlu bulur ya da hasta ve doktoru aileyi yerer. Bu yer değiştiren bağlılıklar hemen daima ortaya çıkar ve doğru bir şekilde anlaşılırsa tedaviyi olumsuz şekilde etkilemez. Şizofreniyi çözümü zor bir problem, birçok farklı yönü olan ve sonuçta oldukça düzelebilecek bir durum olarak görmek en iyisidir. Doktorlar ilaçla bir kısım belirtileri düzeltebilir. Psikologlar ailelere kendi yaşamlarının değerini arttırmayı öğretebilir. Hemşireler ailelere ilaçlar hakkında eğitebilir. Meşguliyet tedavisi yapanlar aşamalı rehabilitasyon sınırları aşar ve birçok alanda bilgili ve yararlı bir “Şizofreni uzmanı” haline gelir. Ailelerin yalnız psikiyatristlerin değil, diğer ruh sağlığı çalışanlarının da yol gösterebileceğini bilmeleri gerekir. Psikiyatristler acil durumlarda aranacak kişi olabilir, fakat bazen bu mümkün olmayabilir. Bazı psikiyatristlerin gün içindeki programları ani ziyaretler veya uğramalara uygun değildir. Not bırakmak, telefonla aramaktan daha etkili olabilir. Çünkü; notlar okunabilir ve boş bir zamanda yanıtlanabilir. Gerçi mahremiyet kaygısı uzmanların akrabalarla serbestçe konuşmalarına şiddetle engel olabilir. Üstelik hastalar hakkındaki kararlar genellikle birçok bilim dalından gelen bir ekip tarafından verilir, bu yüzden hasta bu ekip tarafından görülene kadar aile üyelerine tavsiyede bulunulamaz. Eğer hasta akrabanız bir programa katılıyorsa (Örn. Hastanede ayaktan poliklinik tedavisi) ekibin ne zaman buluştuğunu öğrenin ve tedavi planındaki herhangi bir değişikliğin bildirilmesini isteyin. Eğer tedavideki değişiklikten hoşnut değilseniz, başka birinin fikrini almaktan kaçınmayın. Ciddi bir soruna yeni bir gözle bakmak çok yararlı olur. Doktorların düzelmesini istediğiniz hastanızın tedavisinde onlara güvendiğinizi bilmeleri çok önemlidir. Onlar, hasta yakınınızla konuşamadığınız dönemlerde dahi, onunla ilgilendiğinizi bilmek isterler. Tedavi ekibinden uzmanlar şizofreni olan kişinin evde nasıl olduğunu, nasıl uyuduğunu, ne zaman uyandığını, kendine dikkati konusunda ne yapabildiğini, ilgilerinin ne olduğunu, arkadaşlarının kimler olduğunu, heveslerinin neler olduğunu sormayı unutabilirler, fakat bunları bilmeleri gerekir. Doktorlar akrabanızı yalnızca bir hasta olarak değil, birey olarak da tanıyabilirlerse daha iyi tedavi etmeleri muhtemeldir. Bu başka yönlerden de işe yarar. Doktorun yetenekleri ve yapamadıklarıyla, bildikleri ve bilgisindeki eksiklerle, noksan yargıları ile genellikle iyi niyetli olup fakat insan yapısındaki olağan acayiplikleri ile ettenkemikten bir kişi olduğunu kabul etmek doktor-hasta yakını işbirliğini daha da sağlamlaştıracaktır. Doktorlar da, diğerleri gibi yorulurlar, acıkırlar, sinirlenirler, sabırsız ve pasaklı olurlar, kızdırıldıklarında, hafife alındıklarında, hükmedilmek istendiğinde kötü bir tepki gösterebilirler. Akrabanızı teslim ettiğiniz doktorun mükemmel olmasını isteseniz bile, bunun gerçekleşmesi pek olası değildir. Burada gerçekçilik çok işe yarar. Doktorun aktaracağı bilgiler vardır, fakat bunların sorulması gerekir; o içgüdüsel olarak sizin endişelerinizi bilemez. Ruh sağlığı uzmanları tarafından desteklenmeniz sizin için şarttır, fakat onların da ailelerin ihtiyaçları hakkında bilgilendirilmeleri gerekir. Kendinizi onların yerine koymaya çalışın ve onun kendini sizin yerine koyabilmesi ve şizofreniye aile açısından görebilmesi için gerekli olan bilgileri verin. Birçok görüş doktor aile ortaklığını zenginleştirebilir ve hastanın konumunu düzeltir.
http://www.bakirkoyruhsinir.gov.tr/tr/guncel-bilgiler/psikiyatri/sizofreni_87.html
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz