şizofreni hastalığını yendiğimi ve çözdüğümü düşünüyorum.

arkadaşlar bir beyin hastalığı yaşadım.çözümünü buldum.yaşadığım hastalığı şizofreni belirtileri ile kıyaslıyorum aynı.size yardım etmek istiyorum.

Terzi kendi söküğünü dikemez derler de Sen kendi kafana göre şizofren tanısı koyamazsın Belki şizoafektifsindir. Bilgine çok güveniyorsan bana perseküsyon durumu ile nasıl mücadele edeceğimi anlatır mısın ? Ya da hezeyanları zihinden uzaklaştırma yöntemlerinden (bilişsel olarak) bahsedebilir misin ? Yahut catatonic stupor denilen kilitlenme halinin zihinsel mekanizmalarını örneklerle anlatabilir misin ? Bu soruları yanıtlayamıyorsan yardım falan edemezsin...

İlk olarak ben doktor değilim ve herhangi bir tıp eğitimi almadım.başımdan şizofreni hastalığına benzer belirtiler olan bi rahatsızlık geçti.tedavisinide şans eseri buldum.eğer yaşadığım rahatsızlığı yaşayanlarda var ise.empati kurarak çektikleri derin acıları bildiğim için yardım etmek istedim.yanılmışta olabilirim.fakat hasta arkadaşların ihtimalleri denemekten başka yolları yok.bahsettipiniz konular hakkında hiç bir fikrim yok.ilk defada sizden duydum.kendime şizofren tanısıda koymadım.yanlış okumuşun.

Hikayemi ve bendeki belirtilerinden bahsedeyim.iyileştikten sonra anlıyorum,ne kadar hasta olduğumu,bu hastalığın bende doğuştan olduğunu.yaşım 38, yeni iyileştim.hatırlarım lise yıllarımı ünüversite hayatımı.o yıllarda dikkat dağınıklığı,idrak etmede zorluk,asabiyet,dalgınlık,kol ve bacaklarda karıncalanma,uyuşma,panik gibibelirtiler mevcuttu.26 yaşında baş ağrısı ve kilo alma durumum başgösterdi.26 yaşımda belirtiler artmıştı.30 lu yaşlarımda sporun iyi geldini farkettim.fakat 1,5 yıl sporun sonunda,alkolde kullanmıştım.durumum fevkelade ağır iken doktora başvurdum.bendeki belirtiler unutkanlık,dalgınlık,nefes darlığı,halsizlik,yorgunluk,görmede bozukluk,kaslarda çabuk yorulma,dikkatsizlik,algıda değişilikler,detaycı düşünme,devamlı düşünme,kendi kendime konuşma.sürekli basit bilgisayar oyunu ile,çocuk oyunları oynama,yaşlılık hali,bunama,hayal kurma,korku,panik,endişe,kapalı ortamlardan sıkılma,açık havada sürekli gezme isteği,çabuk üşüme,burunda kuruma,sindirim sorunu,yemekten sonra şişkinlik,çok yeme isteği,hamur ve şekere düşkünlük,okuduğunu anlayamama,hayattan kopma,sosyalliğin azalması,insanlarla diyaloğun azalması içe kapanma,insanlarla bildiğim konularda konuşma isteği,takıntı,spastisite,göğüste ağrı,çarpıntı,günlük aktivetedeki el becerilerinde zayıflık.bu belirtileri şizofreni ile kıyasladığımda,şizofreniye yakın olduğunu düşündüm.bu rahatsızlık bende genetikti.amcama şizofreni tanısı konmuştu.rahmetli oldu uzun zaman önce.öncelikle size sormak isterim sizdede bu belirtiler varmı.

Evet ihtimalleri denemekten başka yolumuz yok. Hikayenizi ve sizdeki belirtileri okudum. Tabi ki insan bazı şeyleri iyileştikten sonra anlayabiliyor. Şizofreni bende doğuştan değildi. Ama baba tarafından dedem 28 yaşındayken vefat etmiş.Bu bende acaba genetik bir aktarım olmuş mudur ? gibi tereddütlere yol açtı. lakin babamda rahatsızlık yok. Ben de 34 yaşına girdim. Bugüne kadar 9 DEFA akıl hastanesine yattım. EKT elektroşok tedavisi de yapıldı. Yazdığınız belirtileri okudum. Çok geniş kapsamlıymış. Yazdıklarından geriye bir şey kalmamış. Her şeyi yazmışsınız. Bu belirtilerin bazıları bende var. Zaten fiziksel algılama vs. ile alakalı şeylerin çoğu psikosomatik oluyor. Mesela bende strese bağlı gastrit var. Siz psikiyatra gitmediniz mi ? Herhangi bir teşhis konmadı mı ? Burada yazışarak paslaşırız. Tekrardan geçmiş olsun.

doktora gitmelerim 26 yaşında başlayan baş ağrılarıyla başladı.çok doktor gezdim.bende bir sorunun olduğunu çevremdekilerde farkediyordu.kulak burun boğaza çok gittim.nöroloğa gittim.annemin ısrarıylada 1 defa pisikoloğa gittim.burun eğriliğinden kaynaklandığını düşündüğüm için çokça kbb ye gittim ve 3 sefer burundan et kemik aldırdım.kısmende olsa rahatlamıştım burun amaliatlarıyla.baş ağrım azalmıştı.
hikayeme devam edeyim.spor ve alkolün sonunda bitkin bir şekilde doktora gitmiştim.o kadar kötüydümkü hasta olduğumun bile farkında değildim.beyin ,algı tamamen gitmişti.beyinsel özürlü durumundaydım.sporu bıraktıktan sonra kolumu kaldıracak halim kalmamıştı.dahiliye doktoruna gittim.kan tahlili yaptı.tahlilde doktor b12 vitamininin düşük olduğunu söyledi.ve başladım b12 vitamini dodex vurunmaya.insanlarla konuşamıyordum.okuduğumu anlamıyordum.internetten yazı okuyamıyordum.hayatta yaptığım tek şey bilgisayarda çocuk oyunu oynamak.2 yıl 100 e yakın sayıda dodex iğnesi oldum.bu rakam doktorun verdiğinden çok yüksekti.fakat başka çarem yoktu.dodex iğnesi baş ağrımı almıştı.çok azda ,özellikle vurulduğum 3 gün beni rahatlıyordu.ölümüne dodex iğne vurunuyordum.ölsemde önemli değildi.dodex olmasa intahar edeceğimi düşünüyordum.anneme hasta olduğumu söylediğimde iyisin diyordu.annemde amcam gibi olmamdan korkuyor ve moral vermeye çalışıyordu.içime kapanmıştım sadece bilgisayarda çocuk oyunu oynuyordum.bi çukura düşmüştüm.nasıl çıkacağımı bilmiyordum.ama elden bi şey gelmeyince.yapacakta başka bir şey yoksa ,insan mecburen katlanıyor.
2 ci yılın sonunda bir gün eczaneden dodex istedim.eczane vitokobal var dedi.ver dedim vurundum.iğneden iğneye fark vardı.çok azda olsa iyileşmem arttı.ilaçtan ilaca fark vardı.başkaca b12 iğnesi varsa kullanmak istiyordum.vitokobal bana enerji verdi.azda olsa artık okuduğumu anlayabiliyordum.insanlarla diyalog kurabiliyordum.sadece hastanalerin kullandığı b12 iğnesini getirttim ve kullandım.vitokobali ve hastaneden getirdiğim iğneyi 1 sene kullandım.artık azda olsa okuyabiliyor bilgisayar kullanabiliyordum.internetten tanıştığım cengiz arkadaşım bana almanyada bir b12 iğne olduğunu ve etken maddesinin farklı olarak,vucudun kullanabilir formu olan bir iğne olduğunu söyle di.bende hemen getirttim.vurundum.

bende çok büyük değişiklikler başladı.inanılmaz iyileşme durumuna girdim.inanamıyordum.nasıl olabilirdi bu.çözmüştüm.kendim için.oğlum için.babam için.yeniden doğmuştum.oturup ağlıyordum.o kadar zor durumdaydımki,o kadar zavallıymışımki.sonrasında internette bununla ilgili her yazıyı okumaya başladım.yabancı kaynaktaki yazıları türkçeye çevirip okuyordum.benim hastalığımın adı geç başlangıçlı hücre içi kobalamin bozukluğu.hüvre içerisine giren b12 iki maddeye çeviriliyordu.benim vucudum bu iki maddeyi gençlik ve çocuckluk yıllarımda kısmen çevirmiş.spor ve alkolle ,yaşla birlikte vucut depolarınıda bitirmişim.

1 yıldır almanyadan gelen.türkiyede üretimi olmayan.hiç bir yerli yabancı litaretürde bahsetmeyen iki ilaç ile ben düzeldim.b12 nin kullanabilir formu metilkobalamin ve adenozilkobalamin.benim rahatsızlığımın adı" kobalamin c".bu hastalığın tedavi şekli için hiç bir litaretür bu ilaçları kullanmamış.etkili birde tedavisinin olmadığından bahsedilmiş.

arkadaşlar ben şizofreni rahatsızlığının homosistein amino asidinin metiyonine dönüşümünde ,metilasyonunda bir problem olduğunu düşünüyorum.bu düşüncemi destekleyen yazılar var internette.metilkobalamin homosisteini metionine çevirirken kofaktör olarak kullanılıyor.

ben metilkobalaminin şizofreni tanısı konan çok insanda etkili olacağını düşünüyorum.bendeki belirtilerle,şizofreni belirtileri arasında benzerlik çok.hasta arkadaşların bu iğneyi denemelerini tavsiye ederim.

Çok uzun yazmışsın; hepsini okuyamadım

şizofreni asla tamamen geçmez!

deathstars demiş ki:şizofreni asla tamamen geçmez!

Bu yoruma katılıyorum

@deniz birincisi şizofreninin ne olduğunu bilmiyorsun.ikincisi vitokobal dediğin ilaç normal bir b12 vitamini iğnesi.üçüncü olarak söylediğin belirtiler tipik olarak (büyük ihtimalle ağır) b12 vitamini eksikliğin olduğunu gösteriyor.söylediğin belirtiler (yorgunluk,dalgınlık,beyinsel fonksiyonlarda gerileme) tipik b12 vitamin eksikliklerinin göstergesi.okumada zorluk konsantrasyonda zorluk tek başlarına şizofreni belirtisi değildir ayrıca şizofreni hastaları kendilerini yorgun hissetmezler sadece birşeyleri yapma istekleri yoktur.şizofreninin neden oluştuğu tam olarak bilinemesede dopamin ve serotonin hormonlarının bozukluğundan oluştuğu ve beyindeki hormonların yanlış  zamanda yanlış yerde olmasından kaynaklandığı düşünülmektedir.(elbette çok daha karmaşık bir hastalık ama kısaca anlatmak istersek böyle)sonuç içkiyi bırak spora devam et günde en az 2 yumurta ye ve kendi kendine doktor kontrolunde olmadan b12 iğnesi vurulmaktan vazgeç.ayrıca kendi kendine hastalık teşhisi koymak çok tehlikelidir çünkü o hastalığa sahip olduğuna gerçekten inanırsan ve doktor şikayetinin ne olduğunu sorduğunda aslında sende olmayan bir hastalığın şikayetlerini söylersen doktor sana ona göre bir tedavi başlatacaktır ve bu senin için hiç iyi olmaz ayrıca internetten tanıştığın insanlara da güvenme ve cengiz denilen kişiden uzak dur

forest82 yine bilgi birikimini buraya yansıtmış. Güzel yazı..

Evet şizofreniyi bilmiyorum. En iyi bildiğim hastalık b12 eksikliği ve prostatit rahatsızlığı. Bundan gayrıda hiç bir hastalığı bilmiyorum. B12 yi b12 eksikliği yaşamamış hiç bir doktor benden iyi bilemez.senin güvendiğin kadarda doktorlara güvenmiyorum.bendeki b12 eksikliğini ne yediğim et ve yumurta nede vurunduğum dodex ve vitokobal geçirmedi. Bendeki rahatsızlık hücresel boyutta .kan tahlilindede çıkmıyor.b 12 allahın bir mucizesi olarak bir sürü evreden geçtikten sonra hücre içerisinde iki maddeye dönüşüyor. Buraya kadar kobalamin olarak geliyor.hücre içerisinde stoplazmada kullanılmak üzere metilkobalamine ve mitokondride kullanılmak üzere adenozilkobalamine dönüşüyor.kanımızın içerisinde dolaşan b12 kobalamini vucut bu haliyle kullanamıyor. Genetik olarak bende dönüşüm sınırlı. Belli yaştan sonrada hastalık ağırlaşmaya başlıyor. Tabi bu hayat şartlarınada bağlı.vucut yaşlandıkça dönüşümde azalıyor. Halsizlik ve yorgunluk adenozilkobalamin eksikliği belirtileridir. Algı bozukluğu, kişilik değişikliği ve takıntı metilkıbalamin eksikliği belirtileridir.kişide sadece birinin eksikliğide görülebilir.

Kullandığım metilkobalamin ve adenozilkobalamin b12 maddeleri hiç bir literatürde adı geçmeyen yeni üretilmiş ilaçlardır.kişide hücresel boyutta b12 rahatsızlığı var ise,etken maddesi kobalamin olan dodex,vitokobal,vplex gibi b12 iğneleri yaptırmaları kişideki b12 eksikliğini gidermez çok az bir rahatlama sağlar.bu ilaçlar hakkında profların bile yorum yapamıyor. Literatürde bu hastalığın adı var. Kobalamin c deniyor. Fakat çözümünün olmadığı yazıyor. İnternette b vitaminin şizofreni hastalarında semptomları azalttığı, ayrıca b12 eksikliği ile karıştırılabileceğide yazmakta. Belirtileride benzerlik göstermekte.b12 metilkıbalamin eksikliği beyinsel bir rahatsızlıktır ve şizofreni ile çok kolay karıştırılabilir.

Vitamin eksikliklerindeki belirtiler şizofreni belirtileriyle aynı gözükebilir.yazdığın şeylerden bişey anlamadım senin de doğru anladığını sanmıyorum.ayrıca yazdığın çıkarımları yapabilecek kişiler sadece doktorlardır.sana tekrar ediyorum doktor kontrolünde olmadan bilmediğin ilaçları kullanmaktan vazgeç uzun vadede senin için çok trajik sonuçları olabilir

sayın forest 82 son olarak şunu belirteyim.doktorlara saygım elbette var.fakat bir hastalığı yaşamış kişilerinde günümüzde bu internet ortamında doktorlar kadar bilgi sahibi olabileceğini unutmamlısın.ayrıca şizofreni gibi zor bir hastalığın çözümünü bulabilmen için doktordan daha fazlasına ihtiyacın var.eğerki doktorlar bilseydi kaynağını ve çözümünü bu sitede olmazdı sende olmazdın.ayrıca sana ve size yardım etmek isteyen ben ve daha başkaca insanlar olursa lütfen yaşadıklarına ve bilgilerine saygı duy.çünkü ben sana saygı duyuyorum.

Bir doktor gibi burada "hiç bir literatürde adı geçmeyen yeni üretilmiş ilaçlar" tavsiye etmene saygı duyamam.şizofreni hastalığının nedenleri açık ve nettir ve dünyadaki 70milyon şizofreni hastası dopamin antagonistleriyle tedavi olmaktadır.size söylediğim gibi bazı ağır vitamin eksikliliği vakaları şizofreni hastalığı belirtileri gösterebilir ve şizofreni hastalarında b vitamini takviyesinin semptomları azalttığı bilinir ama bu demek değildir ki her şizofreni hastası b vitaminiyle tedavi olmalıdır yada " metilkobalamin ve adenozilkobalamin b12 maddeleri "ni ölümüne vurdurarak tedavi olmalıdır.ayrıca bu yazdığınız ilaç sıradan bir b12 takviyesinede benzemiyor ve çok tehlikeli bir ilaca benziyor.sizede tavsiyem çok geç olmadan bu ilacı bırakmanız veya en azından bir doktora danışarak uzun vadedeki yan etkilerini öğrenmenizdir